Giriş
(2)

Düğün Fotoğrafçılığı, videoculuğu ve saireciliği...

babatema
Bunu organize edenler kimler oluyor? düğün salonları mı? diyelim ki bir ajansımız var ve bu ajansımızın da fotoğrafçıları ve kameramanları var. düğünlerde fotoğraf, video çekmek için işi düğün saloncularından mı almak gerekir? eğer öyleyse bunlar hangi koşullarda iş verir? bilgisi, tecrübesi falan
Bunu organize edenler kimler oluyor? düğün salonları mı? diyelim ki bir ajansımız var ve bu ajansımızın da fotoğrafçıları ve kameramanları var. düğünlerde fotoğraf, video çekmek için işi düğün saloncularından mı almak gerekir? eğer öyleyse bunlar hangi koşullarda iş verir? bilgisi, tecrübesi falan olan bu konuda, ne bilim.
0
babatema
(21.08.08)
düğün salonlarının, otellerin veya düğün, sünnet, balo gibi aksiyonların yapıldığı salonlara talip olan stüdyolar var, salon sahibiyle anlaşıyorlar. orada, yıl içinde yapılacak tüm organizasyonların fotoğraf, video işlerine o stüdyonun elemanlarından başka kimse giremiyor, bi nevi ihale usülü. tabi salon sahibiyle stüdyo arasındaki ortaklık bir yıllık da olabilir, beş yıllık da. orası da taraflara kalmış.
0
crayze horse
(22.08.08)
bu isler ihaleyle oluyor genelde. fotografcilar para veriyor dugun salonuna.
neden? cunku bu iste cok ucuk paralar donuyor.
zaten az cok tahmin edersiniz bir dugunde yuzlerce fotograf cekiliyor ve en az 5-7 ytl ye satiliyor, maliyeti bu fotograflarin ise cok cuzzi.bunu aylik ve yilliga vurunca inanilmaz bir para yapiyor.
burada en onemlisi sanirim dugun salonu sahibini taniyip isi ihaleye girmeden ondan almak, tam tersi yani piyasaya yeni girmis bir firma olarak is/ihale almak oldukca zor olabilir. (mafya falan demek istemiyorum ama her ihale ortaminda oldugu icin, bunlarda da oldugu biliniyor.)
0
gioberg
(22.08.08)
(7)

hayali kahraman

isli lamba
uzun zamandir gormedigim bi arkadasimla bugun karsilastik kendisinin 5 yasinda bi oglu var uykusuz'daki firat misali bu ufakligin da hayali bi kahramanı var. ciko diye bi kedisi var. surekli olmasa da sıklıkla bu hayali kahramanıyla konusuyor. yemek yerken mesela sandalyenin altina girip ciko ac kal
uzun zamandir gormedigim bi arkadasimla bugun karsilastik kendisinin 5 yasinda bi oglu var uykusuz'daki firat misali bu ufakligin da hayali bi kahramanı var.
ciko diye bi kedisi var. surekli olmasa da sıklıkla bu hayali kahramanıyla konusuyor. yemek yerken mesela sandalyenin altina girip ciko ac kalmasin ona da bir seyler vereyim diyor. gezerken falan 'ciko bak ne guzel deniz' falan diyor.

bu normal midir ?
0
isli lamba
(17.08.08)
normal derken, normal değildir bir çok kişiye göre. ancak bunun normalliğini belirleyen pek çok faktör var:
*çocuğun zeka yaşı
*hayali arkadaşaminanma derecesi / inanca bağlılığı / hayali olduğunu redetmesi gibi
0
raj
(17.08.08)
elbette riske atmayıp uzman görmek gerek ama o yaşta çocuklarda hayali arkadaşların falan çok rastlanan yaygın bir durum olduğunu duyduğumu hatırlıyorum.
0
lhun
(17.08.08)
çocuk lanet olası delirmiş!
0
gerrain
(17.08.08)
evet, zeka yaşı ve inanma derecesine göre normal bi durum olarak kabul ediliyor bildiğim kadarıyla. fakat bu gibi hadiselerde temel esas şu ki, çocuğun hayali arkadaşıyla diyolaglarına ve oyunlarına ebeveynlerin ortak olmaması gerekiyor. anne veya baba bu hayali arkadaş konusunda çocuğa ayrıca bi inandırıcı unsur olmamalı.
0
crayze horse
(17.08.08)
baya bi korku filmi vardı zannedersem bu konuya dayanan. ürkütücü bişey yahu.
0
chewy
(18.08.08)
gerçek bir kedi alın en azından hayvan sevigi aşılanmış olur çocuğa. en iyisi bir uzmana görünmek tabi.
0
kafa radyo
(18.08.08)
benim de vardı o yaşlarda, "himpi" diyordum ben de nereden çıktıysa. büyüyünce düzeliyor, en azından ben düzeldim sanırım. :)
0
moroff
(18.08.08)
(6)

Basur-hemoroid

rssmth
Bende uzun süredir hemoroid var. Doktora da gitmedim. Haliyle ilerledi. İnternetteki bazı sitelerdeki yazılı tavsiyeleri zaman zaman uygulamaya çalıştım. Ama öğrendiğim bu meret sürekli hızlı ya da yavaş ilerliyormuş. Şu an sitelerde yazana göre 3. seviyede yani tuvaleti yaptıktan sonra elimle itmem
Bende uzun süredir hemoroid var. Doktora da gitmedim. Haliyle ilerledi. İnternetteki bazı sitelerdeki yazılı tavsiyeleri zaman zaman uygulamaya çalıştım. Ama öğrendiğim bu meret sürekli hızlı ya da yavaş ilerliyormuş. Şu an sitelerde yazana göre 3. seviyede yani tuvaleti yaptıktan sonra elimle itmem gerekiyor. Şu ana kadar hiç kanama olmadı. Çok nadiren ağrı oluşuyor.

Benim merak ettiğim hastalık bu durumda 4. seviyeye kötüleşmeden ne kadar gider.. Bazı kişisel nedenlerden ötürü doktora gitmek istemiyorum. (Göstermekten çok fazla çekinmiyorum - bazı diğer nedenler de var)

Ameliyat olmadan ya da ilaçsız bi şekilde durumu daha da kötüleştirmemek için neler yapmalıyım? (Diyet, spor gibi) Hamburger, ekmek çok sorun yaratır mı? Suyu bol tüketen bir insanım. Yoksa artık çok mu geç kaldım ve acilen doktora gitmem mi gerekiyor? Ya da doktora gitmesem bile kendim ilaç mı almalıyım?

Son bir iki gündür yeme alışkanlığım değişmemesine rağmen tuvalet yapmada zorluk çekiyorum. Basurlu yerlerin dışkıyı blokladığından endişeleniyorum. Böyle bir durum olabilir mi?

Dardayım ve her çeşit tavsiyeye sonuna kadar açığım.
0
rssmth
(15.08.08)
doktora gitsen iyi olur sanirim, doktor sonuçta ne diycek sana. bu arada tam olarak belirtileri ne acaba? bir arkada$ için.
0
05
(15.08.08)
ishal olmanı gerektirecek şeylerden iç ve ye.. cırcır ol, cıvık cıvık şeyap işte...

mayalı, acılı yiyeceklerden uzak dur, kola falan içme...
0
os
(15.08.08)
sevgili rssmth.

sana belki hastalikla ilgili bilgim olmadigindan bir sey diyemeyecegim ama su cok buyuk yanlisi duzeltmek isterim.

"bazi kisisel nedenlerden oturu doktora gitmek istemiyorum" lafin, hele ki hastaliginin su asamasinda bence denmemesi, dusunulmemesi gereken bir sey.

sorun sadece sorunlu bolgeyi gostermek degil demissin ama bazi nedenler de var demenden bunun da etkili oldugunu dusundum. tip okuyan arkadaslarimdan da biliyorum ki, yuzlerce cok daha berbat durumdaki hastalarla vs. karsilasiyorlar ve bunlari cozmek icin sonucta egitimi aliyorlar zorlu surecte. ve sana yardimci olmak icin ordalar.

diyelim ki sebebin en "uç" seylerden biri.. yine de bunun doktora gitmeme sebebi olamayacagini dusunuyorum

ha konu paraysa, sana soyle bir ornek verebilirim

ben ogrenci iken (hala ogrenciyim gerci ve hala super diil para durumum) bademcik ameliyati olmadan once cok unlu bir doktor biliyordum mutlaka muayene olmak istiyordum ona. ve kendisine 120 ytl veremeyecegimi fakat kendisinden baska kimseye guvenemeyecegimi belirten bir e-mail yazdim. kafayi yicektim o aralar. saglik karnem de o sirada yoktu, sigortam da. ama bu mail ile beni ucretsiz muayeneye davet etmisti ve sonrasinda cok guzel gelisti her sey. o yuzden konu paraysa misal o bile cozulur emin ol..

ama icimden bir ses para degil de, utangaclikla veya fiziksel bir seyden oturu kendini kotu hissetmenle alakaliymis diyor.

ilerlemesin daha cok durumun, gecmis olsun.
daha acik yazarsan da bu yazimin ustune, daha belki rahat yardimci olabiliriz.
tekrar dedigim gibi, en buyuk yardim su an "doktor" ve seni bekliyor..
0
la traviata
(15.08.08)
öncelikle bu hastalığa neden olan/tetikleyen faktörleri belirlemeye çalış ve bunları hayatından çıkar. hareketsiz bir yaşam, uzun süre ayakta kalmak, sürekli oturur pozisyonda olmak, günün büyük bölümünü oturarak geçirmek, ağır kaldırmak, dar ve sıkı pantolon /iç çamaşırı giymek ve tabi ki stres. bunları mimimum seviyeye indirmeye çalış, hatta yok et. tabi bunların yanı sıra beslenme alışkanlıkların da bu paralelde değişmeli.

posalı yiyecekler yemeli, kabızlık yapacak besinlerden kaçınmalısın. hazır yiyecekler, fast food, özellikle hamburger, katı yiyecekler(makarna, beyaz undan yapılmış ekmek, lahmacun, pide türevleri, unlu kurabiye, pohaça, simit vb.), muz, acılı ve "yağlı" gıdalar, alkol ve kahve türevleri, koyu çay gibi. bunları hayatından çıkar.

dediğim gibi, posalı ve bol lifli gıdalarla beslenmelisin.muz hariç tüm mevyeler, sebzelerin neredeyse tamamı, bol yeşillik, tahıllar(kuru fasülye, bezelye, barbunya, nohut, soya, mısır vb.), beyaz ekmek yerine kepekli, yulaflı veya çavdar ekmeği,haşlanmış patates vb. gibi.

tabi bunlarla birlikte hareketsiz kalmamlısın, egzersiz şart. hiç olmadı bi durak önce in yürü. bol bol su iç. sıvı tüket. tabi gazlı içecek değil, mevye suyu, ayran falan iç. kişisel temizliğine özen göster, tuvalete düzenli aralıklarla gitmeye çalış. günde bir kere ve aşağı yukarı aynı saatlerde/zamanlarda.

bütün bunlar hastalığın ilerlemesini/daha kötüye gitmesini engelleyici faktörlerdir. aslolan doktor kontrolüdür. fakat illa diyosun ki, ben doktora gidemem, procto glyvenol(krem) diye bi ilaç var, bu hadiseye iyi gelen.

bütün bunları uygular ve ilacı da edinirsen iyileşme sürecine girebilirsin.
ama sen yine de doktora görün derim. en kötüsü, netten ordan burdan bakıp yuvarlak bilgilerle insanın kendine teşhis koyması...

edit: unutmamak gerekir ki bu da dahil olmak üzere, sağlıkla ilgili burada* yazan herşey kulaktan dolma sınıfının birer üyeleridir ve kişinin kendi kendine yapabileceği basit uygulamalardır...
0
crayze horse
(15.08.08)
muhakkak gidin doktora. ben bir kere yaşadım, ilerledi mi gerçekten dayanılmaz bir işkence oluyor.
ben gittiğimde doktor bakmamıştı bile. ilaç vermişti direkt. 1-2 hafta kullandım, geçti.

durumu kötüleştirmemek için biraz daha hareketlenin. daha az oturun. daha hafif yiyecekler yiyin. daha çok su için. küvetiniz varsa ılık suyla doldurun oturun içinde biraz her gün. bana verilen öneriler bunlardı. yine de bunların birazcık daha rahatlık sağlamaktan başka bir işe yarayacağını sanmıyorum.

inat etmeyin işte, gidin doktora.
0
386 dx
(15.08.08)
istanbuldaysanız doktor tavsiye edebilirim. [email protected]
0
quadropol
(15.08.08)
(6)

Mimarlık Hakkında.

thorn pyros
Merhabalar,arkadaşlarımdan biri, bu sene 1. sınıfa başlayacak. bölümü mimarlık tahmin ettiğiniz üzere:)ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? daha üst sınıftan olanlar olsun, bu işte daha spesifik pozisyonlarda olan olabilir, arkadaşımın ufkunu açacak ne gibi şeyler tavsiye edersiniz? ana sorumuz bu,yan
Merhabalar,
arkadaşlarımdan biri, bu sene 1. sınıfa başlayacak. bölümü mimarlık tahmin ettiğiniz üzere:)

ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? daha üst sınıftan olanlar olsun, bu işte daha spesifik pozisyonlarda olan olabilir, arkadaşımın ufkunu açacak ne gibi şeyler tavsiye edersiniz? ana sorumuz bu,

yan soru da, şu 1 ayda ne gibi çalışmalar yapsa iyi olur, bir öneriniz var mıdır?
0
thorn pyros
(14.08.08)
el cizimini gelistirsin. bilmiyorsa once photoshop ogrensin sonra autocad daha sonra da sketchup, 3d studio max vb. birinci sinifta photoshop ve autocad bilse yeter aslinda.
dijital fotograf makinesi edinsin.
film arsivi yapmaya baslasin? kitap okusun.
aslinda fazla kasmasin tatil yapsin butun bunlar mecburen olacak cunku zamanla.
0
gofret
(14.08.08)
Kitap derken genel kültür babında mı bildiğimiz kitaplar yani, yoksa mimarlıkla ilgili mi? Eğer ikincisi ise ne gibi kitaplar tavsiye edersiniz mesleği hakkında?
0
🌸thorn pyros
(14.08.08)
okumak. sadece mimarlık için değil hangi bölüme başlacak olunursa olunsun okumak ilk şart bence. kabul görür ki mimarlık sadece iyi bi çizim yeteneği değil, geniş bir ufuk da ister. bu anlamda ufkunu açacak hemen herşey okunabilir. klasikler, mitoloji, felsefe kitapları okurdum ben olsam. ayrıca;

(bkz: sanatın öyküsü)
(bkz: mimarlık üzerine 10 kitap)
(bkz: mimarlık okurken göze alınacaklar)
0
crayze horse
(15.08.08)
the fountainhead - ayn rand
0
chavezding
(15.08.08)
- itü'ye gidiyosa birebir hoca ve ders tavsiyesinde bulunabilirim.
- ayn rand'ı okusun ama çok da "allaam hayatımın kitabı" önyargısıyla okumasın. bence manyağın biri zira.
- eğer dönem başlamadan önce okul "oryantasyon" adı altında bişi düzenliyosa ona katılsın, iyi olur o da.
0
gerrain
(15.08.08)
evet chavezding benden önce yazmıs türkcesi de var PINAR inklap yayınevinden,
bir de simdi heryerde bulabilir HAYATIN KAYNAGI diye ki Plato yayından (maalesef)
ama ceviri aynı
es gecmesin bir de İNSANLAR VE KÖPRÜLER Kazım İsmen İş bankası yayınları
ancak sahaflarda bulabilirsin, YEM yayınlarını takip etsin
Mimar Babam filmini mutlaka seyretsin
0
gdduman
(15.08.08)
(4)

Türkçe Kelime Dağarcığını Geliştirmek

joehigashi
Türkçe'de daha önce kullanmadığımız, bilmediğimiz ve anlamını yeni öğrendiğimiz bir kelimeyi günlük hayattaki konuşmalaramıza nasıl entegre edebiliriz ? Örneğin sözün özü ya da kısaca yerine günlük konuşmalaramızda hülasa ya da acele yerine ivedilikle kelimelerini günlük konuşmalarımıza yansıtmanın
Türkçe'de daha önce kullanmadığımız, bilmediğimiz ve anlamını yeni öğrendiğimiz bir kelimeyi günlük hayattaki konuşmalaramıza nasıl entegre edebiliriz ? Örneğin sözün özü ya da kısaca yerine günlük konuşmalaramızda hülasa ya da acele yerine ivedilikle kelimelerini günlük konuşmalarımıza yansıtmanın bir yolu ya da alıştırması var mı ?
0
joehigashi
(13.08.08)
Çok okumak. Özellikle Türkçe'nin daha etkin kullanıldığı eski kitaplar bu konuda ilaç gibidir.

Ha bir de çok kasmayın entel görünmeye çalışanlar gibi. "İvedilikle" kelimesinin kullanım şeklini, farklı anlamlarını birkaç kez okuduktan sonra farkında olmadan kullanmaya başlarsınız. Mesela bu sorunuza ivedilikle verdiğim şu cevap gibi :)
0
ataturkiye
(13.08.08)
En iyisi herkesle anladığı dilde konuşmak. O bahsini ettiğin şekilde konuşursan suratına bön bön bakarlar ancak. Bilhassa da gençler. Ülkenin haline bak. Hoş,yoz medya kültürüyle yetişen bir nesilden daha iyisini beklemek de boşuna.
0
villeneuve
(13.08.08)
evet, okumak. özellikle türkçe'yi harikulade kullanan yazarları, örnekse; yaşar kemal, orhan kemal, nazım hikmet, tahsin yücel ve bu çizgideki yazarlar bu hadise için birebirdir. okudukça kelime dağarcığınız genişleyecek, okunan metinlerde kelime cümleye nasıl yerleştirilmişse siz de o şekilde yerleştireceksiniz. zamanla bu, kendiliğinden oluyor. örneğin, birine bir olayı anlatırken, "kafanda canlandırsana, hede hödö" yerine "tasavvur etsene, hede hödö" diyeceksiniz. dediğim gibi, kendiliğinden oluyor zamanla.
0
crayze horse
(13.08.08)
bu tamamiyle tesir mevzuu, lakin bir başına okuyarak mümkün değildir. yaşadığın çevrede de mezkur lisanı diri tutan insanların mevcut bulunması lazım gelir...:)
0
agk
(13.08.08)
(1)

elektrotekno

cy7
arkadaşlar bu site üyelik için davetiye istiyor sanırım nasıl alabilirim acabaforma üye olan varsa yardımcı olabilir mi
arkadaşlar bu site üyelik için davetiye istiyor sanırım nasıl alabilirim acabaforma üye olan varsa yardımcı olabilir mi
0
cy7
(12.08.08)
edu.tr uzantılı mail adresin varsa üye olursun. yani bi üniversitede okuyorsan, o mail adresinden okuduğun bölümü, yazıp üye oluyorsun. eğer yoksa üye olmuş biri sana davetiye yolluyor, o şekilde üye oluyorsun.
0
crayze horse
(13.08.08)
(16)

Sürükleyici(?!) kitap tavsiyesi

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Eşim kitap okumaktan hiç hoşlanmıyor..Biraz yönlendirmeye,kütüphanemdeki kitaplardan seveceğini düşündüğüm şeyleri önermeye çalışıyorum ama üç beş sayfa okuyup bırakıyor.Geçenlerde nasıl olduysa,Dan Brown'ın Melekler ve Şeytanlar'ını almış kitaplığımdan,bir haftada bitiriverdi..Sonra da Da Vinci Şif
Eşim kitap okumaktan hiç hoşlanmıyor..Biraz yönlendirmeye,kütüphanemdeki kitaplardan seveceğini düşündüğüm şeyleri önermeye çalışıyorum ama üç beş sayfa okuyup bırakıyor.
Geçenlerde nasıl olduysa,Dan Brown'ın Melekler ve Şeytanlar'ını almış kitaplığımdan,bir haftada bitiriverdi..Sonra da Da Vinci Şifresi'ni okudu. Beş yıldır birlikteyiz,böyle zevkle kitap okuyuşuna ilk kez şahit oldum.Çok da sevindim..

Şimdi hazır okuyacak yeni bir şey arıyorken , ona hangi kitabı alsam dersiniz ?
Anlayacağınız üzere öyle ağdalı,ağır kitaplardan hoşlanacak biri değil..Keyifle okuyacağı sürükleyici birşeyler arıyorum..Şimdilik kitap okumanın zevkini alsa,zaman içinde daha farklı türlerde kitapları da sever belki..

Bende Stephen King'in birkaç kitabı vardı , onlardan da hoşlanmadı..Fazla uydurmasyon(!)muş , o okurken bir şeyler öğrenmek istiyormuş..Şimdi bu Dan Brown kitaplarında geçen illuminati tarikatı,komplo teorileri,müzeler..vs ilgisini çekti demek..

Ay neyse daha uzatmayayım.
Kazık kadar adama kitap sevgisi aşılama derdindeyim , tavsiye edebileceğiniz kolay okunan,sıkmayan,sürükleyici kitapları paylaşırsanız çok sevinirim..

Şimdiden teşekkürler..
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(03.08.08)
böyle teorili falan bişey değil ama nil gün ün çekim yasası kitabını tavsiye ederim. the secret ın yüzeysel anlatımının aksine kadın resmen yaşayarak anlatmış çekim yasasını.
0
rectoa
(03.08.08)
merhaba :)
olasiliksiz veya empati diyorum kesinlikle,
olmadi grange romanlari daha serttir ama onlar da cok surukleyicidirler.. kolay gelsin :)
0
islakkedicorbasi
(03.08.08)
Maxime Chattam ve Jean Christophe Grange'ın bütün kitaplarını tavsiye ederim. Gayet gerilimli ve sürükleyicidir yazdıkları polisiye romanlar. Şifre/bulmaca çözme, kafa çalıştırma üzerine kuruludur çoğu. Gerçi Grange'ın "Taş Meclisi" biraz fantastik gelebilir, onu sonra da okuyabilir.
0
pathetique
(03.08.08)
Adam fawer ın olasılıksızını deneyin
0
demlikposet
(03.08.08)
ayse kulin - adi aylin

erkek-kadin cogu insan begenir. uydurmasyon degil, tamamen gercek olaylar, sürekliyici hikaye, gizemli bir kadin vs. vs. tavsiye ederim.
0
nussschnecke
(03.08.08)
semerkant - amin maalouf
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
araf - elif şafak
kürk mantolu madonna - sabahattin ali

dördü de süper kitaplardır. hem sürükleyicidir hem de hakkaten süperdir :)
0
light beam
(03.08.08)
emrah serbes'in iki polisiyesi. her temas iz bırakır ve son hafriyat, yazdığım sırayla okumalı hele ankarayı biliyorsa çok zevk alacaktır. son yıllarda okuduğum en sürükleyici eserler bunlar.
0
agk
(03.08.08)
orhan kemal'in neredeyse tüm kitapları bu talebi karşılamaya yetebilir. öyle ki bi orhan kemal kitabı eline alan biri bırakamaz, bitirir. ayrıca hem edebi değeri yüksektir, hem de sürükleyicidir, yormaz okuyucuyu.
yine benze şekilde marquez'in romanları, özellikle yüz yıllık yalnızlık; eline alsın yeter ki, bırakamaz.
türk edebiyatından sabahattin ali, kemal tahir, tahsin yücel (yaşar kemal diyecem, ilk etapta yorabilir diye demiyorum) aziz nesin vs. olabilir.
dünya edebiyatından george orwell ilgisini çekebilir. özellikle ve özellikle jules verne(bizde çocuk romancısı gibi algılansa da katiyen öyle değil).
0
crayze horse
(04.08.08)
bahsettiğiniz kitaplar zaten page-turner thriller diye tabir edilen kitaplar. Dan Brown ve J.C. Grangé bu işin hocası. Üstüne Harry Potter, Diskdünya serisi ve Yüzüklerin Efendisi tavsiye ederim, deli sarar. Ha bi de bulursanız Celil Oker'in kitapları harikadır.
0
duk leto
(04.08.08)
Şu kitap beni sürüm sürüm sürüklüyor:

www.netkitap.com

Kabalcı Kitabevi'ndeki indirim reyonlarından 1 YTL vererek satın alabilirsiniz. Bu sitede 9 YTL demiş ama aman diyeyim. Kabalcı'da 1 YTL.

Bir de Henri Charrieré adlı Fransız bir yazarın "Kelebek" (Papillion) adlı bir kitabı vardır. Gerçi Kelebek yer yer sıkıcı olabiliyor ama onu da öneririm. En azından hikayenin sonunu merak eder.

Yalnız ilk başta söylediğim "Direnme Savaşı" kesinlikle okunması gereken bir kitap. Nutkum tutuluyor okurken. Yaşanmış şeyler, o yüzden sürüklenmemek elde değil. İnsan kendini o zindanlarda hissediyor..
0
vita vinum est
(04.08.08)
jurassic park veya harry potter(serinin sonuna doğru çocuk kitabı olmaktan çıkıyor)
0
yuto
(04.08.08)
harry potter serisini eşime bir gösterdim bütün seriyi okudu :) sizin derdiniz de bestseller lar gibi. bence trevanian kitaplarını deneyin. şibumi'yi okuyacak ve mutlaka sevecektir (söylediğiniz kitapları okudum ve şibumiyi severim o halde herkes sever gibi bir genelleme yaptım). sonra diğerlerine geçer.
0
ozdek
(04.08.08)
Arkadaşlar çok çok teşekkür ederim önerileriniz için..

Ben şimdi önerdiklerinizden birkaçını alayım koyayım önüne , umarım beğenip okur da bir süre sonra "benimki çıtır çerez kitaplardan sıkıldı , başka ne tavsiye edersiniz" diye bir soru da açarım :)

Tekrar teşekkür ederim..:)
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(04.08.08)
ben daha iyi bir tavsiye olarak $unu söyleyebilirim:

bu durumdaki e$inize kitap okuma ALI$KANLIĞI KAZANDIRMAK İÇİN YORMAYIN KENDİNİZİ. ÇABALARINIZIN NAFİLE KALACAĞINA BİR KASA BİRASINA İDDİAYA BİLE GİREBİLİRİM.
0
robinbook
(04.08.08)
ahmet umit - patasana

sürükleyici deyince benim aklıma bu kitap geliyor. nası bi iz bıraktıysa artık?
0
quadropol
(04.08.08)
trevanian'ın shibumi de olabilir.
0
light beam
(22.08.08)
(7)

çok küçük bir kesit ama biliniyor

tabudeviren
öyle kıyıda köşede kalmış bir şeyin müziği değil.eminim bir çok kişi biliyordur da, ben ne olduğunu hatırlamıyorum.arada zihnimde çalkalanan bir müzik. kesit çok küçük ama bilinen bir şey:http://tabudeviren.googlepages.com/21t.mp3 (66kb)nedir?
öyle kıyıda köşede kalmış bir şeyin müziği değil.
eminim bir çok kişi biliyordur da, ben ne olduğunu hatırlamıyorum.
arada zihnimde çalkalanan bir müzik. kesit çok küçük ama bilinen bir şey:

tabudeviren.googlepages.com (66kb)

nedir?
0
tabudeviren
(22.07.08)
serdar ortaç ın eskiden programı vardı. nota verip şarkıyı buluyorlardı.
orda bi hanım kızımız bunu bulmak için aynştayn olmak gerkir demişti.
hakkeden bu da öyle bişey. sou ile alakalı değil ama yazayım dedim.
bulamadım ben valla.
0
gholeman
(22.07.08)
Özen Film'in film açılışlarında logosuyla beraber koyduğu müzik.

Hani yabancı firmalar kükreyen aslan falan koyuyor ya onun gibi işte...
0
crown
(22.07.08)
system of a down - aerials gibi geldi bana, hatta o sanırsam.
0
crayze horse
(22.07.08)
lotus 3'ün müzikleri geldi aklıma nedense.
0
weeping guitar
(22.07.08)
yapmayın arkadaşlar ne einstein'ı.. çok duyduğum bir şey bu.

film müziği gibi hatırlıyorum ama emin değilim.

crown'un dediği olabilir.

elinde olan varsa bir zahmet...
0
🌸tabudeviren
(22.07.08)
Metallica - For Whom the Bell Tolls

dsfdfsdsfsdfsdfsdf
0
underdose
(22.07.08)
for whom the bell tolls :D
0
ec1000
(22.07.08)
(2)

çok mühim bir hadise...(bilgisayar)

crayze horse
ya bugün sabah pcyi açtıgımda, ekranda hiç bi görüntü yok, speakerdan şöyle bi uyarı;"system failed cpu test". ardı adına tekrarlıyor gıcık sesli bi hatun, "system failed cpu test". çıldırıcam, ekranda görüntü yok, bios ayarı yapamıyrm, işlemciyi söktüm, her şeyi temizledim, başka bi tane power supp
ya bugün sabah pcyi açtıgımda, ekranda hiç bi görüntü yok, speakerdan şöyle bi uyarı;
"system failed cpu test". ardı adına tekrarlıyor gıcık sesli bi hatun, "system failed cpu test". çıldırıcam, ekranda görüntü yok, bios ayarı yapamıyrm, işlemciyi söktüm, her şeyi temizledim, başka bi tane power supply taktım yine bi numara yok. ne iş? nasıl yapıcam, anakart mı yalan oldu ?

unutmadan, ekran kartıyla ilgili olduğunu sanmıyrm.
0
crayze horse
(03.07.08)
@mrtksn

bana da cpu gitti gibi geliyo fakat cpunun test sırasında başarısız olma durumu anakartı akla getirdi. cpu tam beslenemiyo ve hata veriyo, zaten ya cpu yada anakrt gitti. durup dururken olan işe bak.
0
🌸crayze horse
(03.07.08)
(5)

uzaktan kumandalı araba

smoker
erkek arkadaşıma böyle bir hediye almak istiyorum ama bunlar hakkında hiçbir fikrim yok. hediye sürpriz olacağı için ona da soramıyorum.internetten baktım, http://www.buyuklereoyuncaklar.com sitesinde muhteşem arabalar var ama 1,000 YTL falan veremem, o kadar zengin değilim. diğer sitelerdekiler de
erkek arkadaşıma böyle bir hediye almak istiyorum ama bunlar hakkında hiçbir fikrim yok. hediye sürpriz olacağı için ona da soramıyorum.
internetten baktım, www.buyuklereoyuncaklar.com sitesinde muhteşem arabalar var ama 1,000 YTL falan veremem, o kadar zengin değilim. diğer sitelerdekiler de iyice çocuk oyuncağı, düdük gibi. istiyorum ki sadece evde değil dağda bayırda da oynayabilsin bununla. ama bir de istiyorum ki beni maddi olarak batırmasın.

www.hepsiburada.com

bu adresteki jeep beklentilerimi karşılar mı? başka nereden bulabilirim bunlardan? bir de en önemlisi ne tür özellikler aramam gerekiyor? gerçek hızı max kaç km/saat olmalı? bu konudan anlayan arkadaşlar, beni biraz aydınlatırsanız çok sevinirim.
0
smoker
(11.06.08)
çok anladığımdan değil ama, gözlemlere dayanarak, benim kocam oyuncak jeep baktığında, gerçek dört tekerlek çekişli olmasına dikkat ediyor mesela.

helikopter düşündün mü?
0
cedilla
(11.06.08)
www.hepsiburada.com

bence bu gayet güzel. fakat dağda bayırda da oynasın demişsin, öyle ki bu modelden ziyade, tekerlekleri daha büyük, yana açık olanı ve süspansiyonları hissedilir olsa daha makbul olur.

teknik yönden, çekim mesafesi ve şarj süresi yani batarya gücü önemli.kaç saatte şarj olur ve kaç dakika götürür o şarj, bunlara bakın.
0
crayze horse
(11.06.08)
ben gecenlerde istedim oyuncak araba, bayirda kullanmayi dusunmedigim icin nikko peugeot 307 wrc (evolution serisi) istemistim gerci hala alinmadi ama bekliyorum. genelde jeep tarzi seylerin sarji cok az gidiyor ve sizin gosterdiginiz modeldekilerin kumandasinin mesafesi cok kisitli. illa bayir demezseniz nikko nun evolution serisine bir bakin derim. (150 ytl civarindaydi fiyatlari)
0
entrapmen
(11.06.08)
1000 lira olanlar epey detaylı aletlerdir.

şurada epey model var, çoğunda detaylı fotoğraflar da var.

oyuncak.gittigidiyor.com

aslında bunları satan birçok site var ama genelde fiyatları 500 ve üstü olanları satıyolar.zaten türkiye'de pek tutulmadığı için fiyatları çok uçuk. vaktin varsa yurtdışından getirebilirsin, yarı yarıya ucuz olur. mesela www.towerhobbies.com güzel sitedir.

seçtiğin markanın youtube v.b. sitelerde videoları olabilir, orada nasıl olduğunu daha iyi anlarsın.

peki kumandalı araba almanın sebebi nedir? arkadaşın arabalardan mı hoşlanıyor yoksa böyle oyuncaklardan mı? arabalardansa maket araba da alabilirsin, 100-150 liraya çok güzel kaliteli şeyler var.

edit: bu tip şeyler çabuk dişli sıyırır. yedek parça problemi varsa o araba bi köşede kuzu kuzu yatar, benden söylemesi.
0
jr
(11.06.08)
gönderdiğiniz linkteki aracın görünüşüne aldanmayın dağda bayırda gidecek bir yetiye sahip değildir. burada aslında ince bir detay var bu aletin alınacağı şanslı kişi mekanik işlerden anlıyor ise daha teknik radyo kontrollü elektrikli veya benzinli bir araç alabilirsiniz, dere tepe düz gider saatte 70-80km'lere çıkan hızlar yapabilir.ama yok anlamaz derseniz hiç kasmayın nikkonun on road araçlarından alın oyuncak niyetine kullanılsın. bu aletlerden satan birkaç site;
www.promodelhobby.com
www.mustanghobi.com
www.hpi-turkiye.com
www.kyoshoturkiye.com
0
salt bath
(11.06.08)
(8)

muzik tavsiyesi

mcescher
ortadogudan balkanlara kadar uzanan cografyadan muzisyenler arıyorum.soyle fairuz,anour brahem,vasilis saleas,nightark tadında muzik grupları.populer olabilir olmayabilir ama guzel muzigi olan gruplar.ne biliyim gurcitandan azerbeycandan bulgaristandan suriyeden irandan falan filan.
ortadogudan balkanlara kadar uzanan cografyadan muzisyenler arıyorum.
soyle fairuz,anour brahem,vasilis saleas,nightark tadında muzik grupları.

populer olabilir olmayabilir ama guzel muzigi olan gruplar.
ne biliyim gurcitandan azerbeycandan bulgaristandan suriyeden irandan falan filan.
0
mcescher
(10.06.08)
pek dediğiniz bölgeden olmasa da benzer müzik yapanlar:

dhafer youssef
renaud garcia-fons
0
bushwacker
(10.06.08)
"ümmü gülsüm" diyeceğim fairuz'u görünce ama, aynı feyruz'dan bahsedip bahsetmediğimiz konusunda bir ikileme düştüm şimdi.
0
nuage
(10.06.08)
ummu gulsumu severek dinliyoruz kendisi gitanes tadında sarkılar yapıyor.fairuz da aynı fairuz.
0
🌸mcescher
(10.06.08)
(bkz: belo platno)
(bkz: plavi orkestar)
(bkz: knar)
(bkz: zulal)

şimdi aklıma gelenler bunlar.
0
crayze horse
(10.06.08)
azam ali
farid farjad
djivan gasparyan
0
bryan fury
(10.06.08)
evrensellmuzik.blogspot.com

üstad şu deryaya bir dal derim. mis gibi takılırsın.
0
tannhauser
(10.06.08)
Psalteria

www.psalteria.cz
0
ravioli
(11.06.08)
(bkz: amal murkus)
0
ravioli
(11.06.08)
(4)

Hamster Kabarması

actionary
Hamsterımız kafasının hemen arkasından, yani ön kollarının üstünden, sağlı sollu simetrik olarak şişti. Dokununca sert bir kitle hissediliyor. Ayrıca hayvan sakinleşti, daha az hareketli hale geldi. Hamsterla normalde ben ilgilenmediğim için, yanaklarına besin depoladığında nasıl bir görüntü arz ett
Hamsterımız kafasının hemen arkasından, yani ön kollarının üstünden, sağlı sollu simetrik olarak şişti. Dokununca sert bir kitle hissediliyor. Ayrıca hayvan sakinleşti, daha az hareketli hale geldi.

Hamsterla normalde ben ilgilenmediğim için, yanaklarına besin depoladığında nasıl bir görüntü arz ettiğini bilmiyorum - yani durum bu da olabilir. Ama endişe ettik, acaba hasta mıdır? Çünkü dünden beri elimize aldığımızda kalp atışlarını belirgin şekilde hissedebiliyorduk, yine dünden beri hayvancağız acayip sakinleşmişti, bir de bu çıktı.

Nedir?

Edit: Normal haline döndü şimdi :) Ağzında fıstık taşıyormuş (yuh artık!) :)
0
actionary
(09.06.08)
bu hayvanlar besin bulduklarında -iç güdüsel olarak- yavruları olmasa dahi, olası bir tehlike durumunda yanaklarında saklıyorlar besinleri. depoluyorlar, hani gün gelir besin bulamayız, yavrucuklar aç kalmasın falan feşmekan.

yani sizdekinin de durumu gayet doğal.
0
crayze horse
(09.06.08)
hahah bende baştan anlamamıştım böyle ön kollarının üstü diyince. garip hayvanlar cidden
0
blackidom
(10.06.08)
Başlığa çok güldüğümü belirtmeden edemeyeceğim. Hayvanın bir şeyinin olmamasına sevindim. :)
0
nuage
(10.06.08)
Benimkilerden birinin taşakları şişmişti. Başlığı okuduğumda öyle bişey sandım :D. Hep kuru yem vermeyin arada marul falan da yesin hayvancağız. Sulu sulu!
0
arche
(10.06.08)
(7)

mistik yanlış aranmalar. bir fikri olan?

guybrush threepwood
şimdi olay tam olarak şu. yıllarıdır -yaklaşık 20 yıl- kullandığımız işyerimizde bulunan sabit türk telekom hatlı bir telefon numaramız var. bu numara son bir yıldır yanlış aranmalara maruz kalmakta. fakat bu yanlış aranmalar garip, şöyle ki;- arayan numaralar hep cep telefonu, çoğunlukla vodafone
şimdi olay tam olarak şu. yıllarıdır -yaklaşık 20 yıl- kullandığımız işyerimizde bulunan sabit türk telekom hatlı bir telefon numaramız var. bu numara son bir yıldır yanlış aranmalara maruz kalmakta. fakat bu yanlış aranmalar garip, şöyle ki;

- arayan numaralar hep cep telefonu, çoğunlukla vodafone hattına sahip.turkcell hattına sahip olanlar da 538'li numaralar, buradan bizi arayan numaraların son alınan numaralar olduğunu varsayıyorum.

- arayan numaralar kesinlikle bir telekom sabit hattını değil, yine bir cep telefonunu arıyorlar. ama türk telekom sabit hattı olan işyerimin telefonu düşüyor. onlar da şokta.

- arama saatleri değişiklik gösterse de, genellikle akşam saat 18:00'den sonra yoğunlaşıyor.

- arayan numaralar sürekli farklı numaralar. daha çok doğu illerinden aranıyoruz.onu da adama sorarak anlıyorum, "nereden arıyorsunuz" diyorum, atıyorum "diyarbakır" diyorlar.

- ilk aklıma gelen sürekli aynı kişinin birini aradığı ve aradığı kişinin yanlışlıkla telefonu bizim işyerine yönlendirdiği idi. böyle bir şey yok.

- arayanlar gerçekten yanlış aramıyorlar. bildiğin telefonunun hafızasından numara bularak arayanından, eşini hızlı arama tuşuna basarak arayanına bile rastladım.

- aranma günlerini, saatlerini, arayan numaraları ayrıntılı bir şekilde not alıp, türk telekom'a, vodafone'a ve turkcell'e mail attım. cevap hiç gelmedi.

kısacası adamın teki, atıyorum mardin'de, kendi cep telefonundan, karısının cep telefonunu arıyor fakat tekirdağ'da sabit telekom hatlı bir iş yeri ile görüşüyor. şehir, kişi, telefon numaraları, arama şekilleri sürekli değişiyor.değişmeyen tek şey iki cep telefonu görüşmesinde aranan nedense bizim işyerinin olması.

nedir şimdi bu?
0
guybrush threepwood
(28.05.08)
valla ilk aklıma gelen, o saatlerde ilgili operatörün baz istasyonlarında bakım yapılma ihtimali. istasyonda bakım sırasında hatlarla oynanabiliyor(bakım için), yani devre dışı bırakma veya rastgele bi yere yönlendirme vb. gibi. yani bilinçli olarak değil ve o saatlerde telefonunu kullanan vatandaş da size ulaşıyodur. benzer sıkıntıyı yaşayan başkaları da olabilir sizin gibi.

yani bu iş bana bakım sırasında meydana gelen gayri ihtiyari oynamalar gibi geliyor. bu nasıl bi eşzamanlama diyorsan da, orası cidden muamma.
0
crayze horse
(28.05.08)
yonlendirmeden sonra barın tuvaletine yazmıstır :) 18'den once barda kimse olmaz eheh
0
sourlemonade
(28.05.08)
aslında aramak istedikleri numarayı sordunuz mu?
0
leylak sarabi
(28.05.08)
@mrtksn: arayanlar bazen, çok yaşlı kadınlar, bazen ise genç kadınlar. üstelik doğu illerinden arandığımız için arayan yaşlı kadınlara numaranın yanlış olduğunu anlatmamız çok uzun sürebiliyor bazen.bu sebepten bir kadın satıcısının oyununa gelmiş olmamız düşük bir ihtimal. veyahut bir yere yazılmış bir cep telefonunun aranması da imkansız. zira aranan numara sürekli değişiyor.

@crayze horse: baz istasyonalrda bakım olsa bile, başka bir cep telefonu ile karışması gerekmez mi, sabit telekom hattı ne alaka diye düşünüyor insan ister istemez.

@leylak sarabi: elbette sorduk, hatta bazen -genelde inanmadıkları için- kendilerini tekrar biz arıyoruz. duruma hep beraber şaşıyoruz.

@greenish: arayanlar yanlış aradık kusura bakmayın bile demiyor. atıyorum ahmet'i istiyor, ısrarcı bir şekilde direk "ahmet'i ver bana" diyorlar. yanlış diyince, nasıl yanlış yahu şimdi çağrı attı bana diyor.

işin ilginç tarafı ben bunu türk telekom'a anlattım, turkcell'e anlattım, vodafone'a anlattım. olur mu yahu öyle şey dediler. tüm arama ayrıntılarını istediler. bu sebeple yanlış arayan kişinin telefonunu, aradığı numarayı, aradağı saati not ederek tüm bu kurumlara mail attım. bir daha cevap veren olmadı. "cevap vermediniz hayrola?" mailime bile cevap vermediler.

telefonu dinlenecek bir adam olduğumu da sanmıyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(28.05.08)
hat numaranızı değiştirin en iyisi.
0
thinkbeforedoing
(29.05.08)
hepsinin aramak istedikleri numara aynı mı yani, onu demek istiyorum.
0
leylak sarabi
(29.05.08)
şimdi ben şöyle anlatayım; bilindiği üzere sabit hatlarda konuşma, kablolar üzerinden analog ve digital santraller aracılığıyla yapılıyor. cepte ise görüşmeler havada, sesin şifrelenip paketlenerek, yani kablosuz olarak baz istasyonları aracılığıyla gerçekleştiriliyor. yani bu ikisinin birbirine karışması biraz zor. fakat türk telekom (son birkaç yılda özellikle) analog santrallerin hepsini attı, yerine digital santraller kurdu. şimdi bu santraller arasında yapılan görüşmeler yine kablolar aracılığyla yapılıyor fakat bi gsm öperatöründen arandığınızda santrale gelen ses sinyali sizin portunuza yönlendiriliyor ve arama sinyali size geliyor.

bu demek ki sizin portunuzda bi sıkıntı olabilir. yani baz istasyonlarından iletilen ses dalgaları sizin bağlı bulunduğunuz santrale ulaşıyor ve bu da direkt sizin portunuza, dolayısıyla size yansıyor. son 1 yıldır oluyor demişsiniz, türk telekom sizin bağlı bulunduğunuz santrali değiştirmiş ve digital yapmış.

çok ilginç bi mevzu aslında, yani sistem sizin hattı call center gibi algılıyor nerdeyse, hattınızın digital iletime geçtiği bi noktada baz istasyonuyla çakışması diycem olmayacak. ha unutmadan şunu da sorayım; iş yerinizde santral var mı? hani şu 8-10 telefonun bağlı olduğu kutu tipi santraller? bu tip bazı santraller var ve bunların gsm çevirici özellikleri de var.santral varsa bi kontrol edin bağlantılarınızı, bu küçük bi ihtimal, sanmıyorum bundan olsun ama yine de söyliyim dedim.


son olarak dediğim gibi, bu (bence) türk telekom kaynaklı bi sıkıntı. dilekçe verin portunuzu kontrol etsinler. her aboneye ait bi digital kart var santrallerde, ona falan baksınlar.
0
crayze horse
(29.05.08)
(1)

Swing soundtrack

derectus
gatlif'in filmindeki "Le Chant De La Paix" adlı şarkı eline olan, olupta yollamak isteyen var mıdır acaba?
gatlif'in filmindeki "Le Chant De La Paix" adlı şarkı eline olan, olupta yollamak isteyen var mıdır acaba?
0
derectus
(27.05.08)
mail adresini verirsen yollarım :)
0
crayze horse
(28.05.08)
(18)

alışveriş merkezi yorgunluğu

uz
şöyle oluyor; mesela hayvan gibi spor yapıp bünyeye yüklendiğimde dahi bu alışveriş merkezlerindeki iki üç saatlik gezintinin sonunda hissettiğim bitkinliği, taban ve bel ağrılarını hissetmiyorum. mesela karfur, işte kamyon, cevahir,kapitöl... nedir bu yerlerin kendinden menkul kerametleri?genelde i
şöyle oluyor; mesela hayvan gibi spor yapıp bünyeye yüklendiğimde dahi bu alışveriş merkezlerindeki iki üç saatlik gezintinin sonunda hissettiğim bitkinliği, taban ve bel ağrılarını hissetmiyorum. mesela karfur, işte kamyon, cevahir,kapitöl... nedir bu yerlerin kendinden menkul kerametleri?
genelde isteksiz gezdiğimi not düşebilirim.
0
uz
(26.05.08)
algılarının sürekli açık olması, karşı cins, yeni elbise, arabam otoparkta, akbilim bitti, ulan bir de yemek mi yesem, üst kat mı alt kat mı, uf hatuna bak.
0
thefirstfbli
(26.05.08)
evet, algıların sürekli açık olması, duyuların devamlı çalışması devamında da benzeri olmayan beden yorgunluğu.

aslında temel esas şudur; dikkat edilirse bu gibi mekanlarda(mağaza, alışveriş merkezi) "pencere" yoktur, etraf tamamen sizin algılamanız gereken ürünlerle bezelidir. sabahın köründe de girseniz, akşam vakti de olsa ışıklar deli gibi yanmakta, size zamanı hatırlabilecek etkenler(güneş ışığı, hava karartısı vs.) engellenir. zamanın nasıl geçtiği farkedilemez. dediğim gibi, temel esas müşteriyi içerde tutmak, algısını sürekli açık tutmaktır.

nihayetinde, zamanın nasıl geçtiğini farketmeyen algısı sürekli açık (potansiyel)müşteri bişey alsa da almasa da deli gibi gezer ve yorulur..
0
crayze horse
(26.05.08)
o tur binalarin yogun sekilde elektrik kablolandirilmalarindan kaynaklandigini saniyorum. hatun kismisi disinda bildigim herkeste goruluyor bu ve dogal.
0
sethi
(26.05.08)
bunu ben de cok dusundum. misal ayakkabi alcam. sadece o katta geziniyorum ve kafam cok karismiyor. hooop bakiyorum vitrine begenmiyorum, yurumeye devam vs.. simdi bu sekil 2 saat gecirince, istiklal'de 2 saat yurumem gibi olmuyor, cok daha yorucu. o sirada kiza, oglana da bakmiyorum, aklimda ayakkabi disinda baska bi sey yok. ama delicesine yorgunluk.. neyse duyguyu vermisizdir sanirim, ornegi cok uzattim.. iste dudun dusun neden vs derken suna kanaat getirdim. 2 ihtimal daha dogrusu:
1. temiz hava, oksiyen yok ortamda. yani ortamdaki hava klima, havalandirma gibi cihazlarla saglaniyor. tamam kulelerde de boyle ama ordaki insanlarda fiziksel atraksiyon yok, genelde masa basi.
2. alisveris turunda yurumek kadar sabit ayakta da cok dikiliyoruz. yurumeye oranla ayakta oylece dikilmek daha yorucudur derler.
bunlar benim sallamalarim, sizinkileri de merak etmekteyim.
neden?
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
Temel sebep havanın temiz olmaması, yüksek karbondioksit oranı yorgunluk ve başağrısı yapıyor...
0
crown
(26.05.08)
isbu fikirlerin herhangi deneysel yapilandirilmasi bulunmamakta, tamamen sahsim uzerindeki gozlemlerime dayanmaktadir.

ben de cosmicstring'in fikrine benzer dusunuyorum. ornegin ben normalde oldukca hizli yuruyen biriyim, yurumeyi de cok severim. fakat alisveris merkezi turevi yerlerde insanin dikkatini ister istemez ceken bir cok etkenden oturu, bacak kaslarimizin alisilagelmis hareketlerden farkli ve duzensiz harekete maruz kalmasi sonucu bitap dusuyor olmasi kuvvetle muhtemel.
0
coldbound
(26.05.08)
akustik sorunununda büyük etkisi var. bu tarz yerler genelde bu gibi hesaplar devreye katılmıyo sanırsam.
0
la grande
(26.05.08)
ama bi kapalıçarşıda, bi külliyede, eski yapılmış müzede saatlerce gezilse böyle yorulmuyor. mimari olarak da birşeyler var sanki. hava akımları ferahlık da önemlidir.
0
efruz
(26.05.08)
sesten oluyor devamlı bi uğultu var, boşken git çok yorulmazsın.
0
sourlemonade
(26.05.08)
bi koşu gittim denedim, yorulmadım. bence psikolojik olabilir, 'yorulmam gerek...yoruldum...hmm sorun ne ola ki' gibi.
0
alchemistt
(26.05.08)
@alchemistt: :) ama bahsi gecen 20 dakkalik bi sure degil. gecirelen sure ve hissedilen yorgunluk oraninin diger ayni sureli aktivitelerde vuku bulmamasi ya da yorgunlugun daha cok olmasi.
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
ben alışveriş merkezine girer girmez başlıyor bu yorgunluk. oradaki ışık kirliliğine bağlamıştım ben de. gündüz gittiğinizi varsaysanız bile etrafta gözünüzü kamaştıracak ve yoracak kadar fazla aydınlanmış nesne oluyor.
0
nihilanth
(26.05.08)
isteksizlik, tüm sayılan faktörleri 3 ile çarpıyor da ondan.

hep erkekler yoruluyor, niçün? hiçbir erkek 1 saatten fazla alışveriş merkezi gezmek istemez de ondan. bir tane hatun bulun "ay ben de çabuk yoruluyorum" diyen, torunlarımı keserim. keza hatun kişiyi alakası olmadıgı bir ayaklı şova götürün (autoshow vb). o da aynı fiziksel ve mental sonuçlarını dillendirecektir.
0
507
(26.05.08)
aynı mevzuyu her alışveriş merkezine gittiğimizde tartışırız.evet bir hatun kişiyim,alışverişin de hastasıyım lakin yok efendim en fazla 1 saate (misal ankamall denen ucubik yerde 1 katta) yoruluyorum. ayrıca yoğun bir göz ağrısı da yapıyor. elektronik mühendisi arkadaşa sorduk,hani bu alttan üstten kablo geçiyo ondandır,elektromanyetik alan sonuçta diye. kanıtlanmamış bir şeymiş bu da(yine de çok emin değilim tabi kendisinin görüşünden de :P ). yine en mantıklısı havalandırma sorunu ve ikide bir durmak olabilir bu ayak diz bel ağrısının.
0
kanuniye
(27.05.08)
alışveriş merkezi yerine, kalabalık bir yerde, mesela pazarda da deneseniz, aynı sonucu alırsınız, kalabalığı yarmadan, başkalarının temposunda hareket etmekle ilgili galiba, sürü içinde hareket eden davar gibi ayıptır benzetmesi, hele hele pazarlarda, üzerinize sürtünen muhtelif teyze organları da oluyor, göğüs olsun, kalça olsun, onlardan kaçacağım derken telef oluyor insan.
0
cedilla
(27.05.08)
benim de bi teorim var (çok mutluyum)

taban farkı, alış veriş merkezlerinin tabanları dümdüz ve kaygan, dışarıda böyle değil, ayaklarımız hep aynı şekilde yere basmaktan da etkileniyor olabilirler çünkü söz konusu yorgunluk benim hep ayak bileklerimde başlar bundan olduğunu düşünürüm... tabi yanlış düşünüyor da olabilirim...
0
huzursuz
(27.05.08)
işte çözüm: :D

www.coolest-gadgets.com

Bir de sevdiğin kişilerle, arkadaşlarınla gidince daha zevkli...
0
ermanen
(27.05.08)
renkler. parlak ve değişken renkler insanı felaket yoruyor. çok parlak ve sürekli değişen renkleri olan bir kısa filmin montajını yaptıktan sonra günlerce yorgun hissettiğimi hatırlıyorum.
0
s e ff a f
(27.05.08)
(7)

staj ile ilgili olası problem

tom riddle
zorunlu staj için vestel'e başvurmuştum, araya bir tanıdığı fln soktuk. 2-3 hafta kadar önce evime başvurunuz kabul edildi diye bir kağıt geldi, stajımı hangi tarihler arasında ve hangi departmanda yapacağım fln yazılıydı. ama bana vestel'den 13 gün önce gelen bir mailde başvurumun kabul edilmediği
zorunlu staj için vestel'e başvurmuştum, araya bir tanıdığı fln soktuk. 2-3 hafta kadar önce evime başvurunuz kabul edildi diye bir kağıt geldi, stajımı hangi tarihler arasında ve hangi departmanda yapacağım fln yazılıydı. ama bana vestel'den 13 gün önce gelen bir mailde başvurumun kabul edilmediği yazıyor? şimdi ben bu adamları arayacağım ama stajım gümbürtüye gitmesinden korkuyorum. olay bir iletişim kopukluğu olabilir mi acaba?
0
tom riddle
(22.05.08)
kapı gibi kagıt var ya, mail bana gelmedi gormedim ben de gitsin
0
bryan fury
(22.05.08)
hard copy, email'i her zaman dover. resmi gecerliligi cok daha fazladir. rahat olun.
0
kabizcik
(22.05.08)
stajını normal şartlar altında kabul etmeyip mail atmışlar,
sonra torpil girmiş devreye kabul edip postayı yollamışlar sonradan gelen emir bir öncekini nasıl geçersiz kılıyorsa burda da aynı mantık bence,
olmuş galiba bu iş, bir irtibata geç
0
demlikposet
(22.05.08)
@kabizcik

aynen öyle. kabul kağıdını al git, bi terslik çıkarırlarsa kağıdı gösterirsin.
unutmadan, kağıdın bi kopyasını falan çektir, sende dursun, noolur noolmaz. kolpaya getirmeye kalkarlarsa işi resmiyete dökmene yardımcı olur.
0
crayze horse
(22.05.08)
arkadaşlar teşekkür ederim, öyle karamsarlığa kapılmıştım ki... okul da zaten iyi gitmiyor, stajım yalan olsaydı delirirdim sanırım. teşekkürler.
0
🌸tom riddle
(22.05.08)
tanıdık girdiyse vestelde staj cok kolay. kesin kabul edilmişsindir. haydi hayırlı olsun. 1 ay yap sana 3 ay yaptı yazısı veriyorlar istersen cok kral adamlar :)
0
blackidom
(23.05.08)
mail hiç yokmuş gibi davran. pişmiş aşa su katma. al kagıdını git paşa paşa, "beni staja kabul etmişsiniz süpersiniz" de.
0
bordeaux
(23.05.08)
(1)

"Yine Seyyah Oldum" isimli türkü

itri can
Bu türküyü arıyorum. Ulaş Özdemir'in Kalan Müzik'ten çıkan "Ummanda" isimli albümünde varmış...Bulunabilir mi acaba? Söz Yazarı: Seher Abdal Kaynak Kişi: Mehmet Mustafa Yüksel Dede Derleme: Ulaş Özdemir Yine seyyah oldum ben destime aldım teberiYine ben azmi diyar etmeye kıldım seferiDün ü gün a
Bu türküyü arıyorum. Ulaş Özdemir'in Kalan Müzik'ten çıkan "Ummanda" isimli albümünde varmış...
Bulunabilir mi acaba?

Söz Yazarı: Seher Abdal

Kaynak Kişi: Mehmet Mustafa Yüksel Dede

Derleme: Ulaş Özdemir


Yine seyyah oldum ben destime aldım teberi
Yine ben azmi diyar etmeye kıldım seferi
Dün ü gün ah ederek yarimi buldum seheri
Münkirin taşına ben gerçi ki kurdum siperi

Oldum ben ehl-i hicab kimseye halim diyemem
Çekerim her ne olur köhne bu şalım giyemem
Vaizin pendini ben anlayamam belleyemem
Yari idrak edemem fark adü eyleyemem

Her ne buldumsa gönül cümlesi ademde imiş
Şeş cihet anlayamam ye's ile matemde imiş
Seher Abdal da Huda hemdemidir demde imiş
Derd ile mihnet yar ile bir cemde imiş
0
itri can
(22.05.08)
mail adresini verirsen atabilirim türküyü, yada rapide atayım sen indir ?
0
crayze horse
(22.05.08)
(2)

İzmirde eski meslekleri icra edenler..

henry gale
izmir'de eski meslekleri (çömlekçi, nalbant, sayacı,mestçi (ayakkabıcı), sepetçi, bileyci, kalaycı, demirci) hala yapan yerler var mıdır? varsa nerededir? (evet fotoğraf için yine)
izmir'de eski meslekleri (çömlekçi, nalbant, sayacı,mestçi (ayakkabıcı), sepetçi, bileyci, kalaycı, demirci) hala yapan yerler var mıdır? varsa nerededir? (evet fotoğraf için yine)
0
henry gale
(22.05.08)
tire de cok var ama o kadar cok fotograflari cekildi ki bir tane daha görmeye dayanabilecekler mi bilmiyorum. bir de tabii kemeraltinin arka sokaklari. o da hakeza.
0
atmacaged
(22.05.08)
var, evet. özellikle kemeraltının arka sokaklarında. buca'da(eski buca denilen yerde), eğitim fakültesi ile buca lisesi arasında kalan kısım, o dar sokak aralarında, rum evlerinin olduğu sokaklarda var hala.
0
crayze horse
(22.05.08)
(7)

Sözlükteki Mühendislerin Dikkatine (hatta mühendislikle ilgililerin de) !

seen sea
`DGS`'ye hazırlanıyorum ve şu anda tercihleri yapmaya çalışıyorum. Sınavdan daha zor olduğunu bilenler vardır. Hem tercih sınavdan önce yapılıyor hem de yüksek puandan düşük puana doğru değil de istek sırasına göre.Örneğin : okul 280 ile alıyor. biri 282 yaptı ama okulu tercih listesine ilk sırada y
DGS'ye hazırlanıyorum ve şu anda tercihleri yapmaya çalışıyorum. Sınavdan daha zor olduğunu bilenler vardır. Hem tercih sınavdan önce yapılıyor hem de yüksek puandan düşük puana doğru değil de istek sırasına göre.

Örneğin : okul 280 ile alıyor. biri 282 yaptı ama okulu tercih listesine ilk sırada yazdı. ben ise 290 puan aldım ama 3. sıraya yazdım. bu durumda düşük puan alıp ilk tercihine yazan giriyor okula. kontenjanlar da az. durum vahim yani.

Sadede geleyim. Buralardaki mühendisler ya da mühendislik bölümleriyle ilgili fikir sahibi olanların tavsiyelerini ve fikirlerini almak istiyorum.

Elektronik haberleşme mezunuyum. girmek istediğim bölümler de : Elektronik Haberleşme Müh., Telekomünikasyon Müh. (aslında aynı şey gibi), Elektronik Müh. ve Elektrik-Elektronik Müh. (aslında elektrikle ilgim yok ama zaten 3. sınıfta girip elektronik seçerim bu bölüm lursa da)

Okul konusunda kararsızım. İTÜ, Yıldız Teknik, Boğaziçi, İstanbul, Kocaeli, Anadolu, Osmangazi, Gebze Yüksek Teknoloji Enst. hakkında fikirleri olan varsa lütfen paylaşsın. Okulun eğitim kalitesi, imkanları, yeri vb. aklınıza ne gelirse. Bu konularda her türlü bilgiye açım şu an.
0
seen sea
(19.05.08)
kocaeli'ye gelme!

(bkz: kocaeli universitesi nde mantik aranmaz)

bogazici'ye gidebilecek imkanin varsa -ki secenekler arasinda onu da yazmi$sin- du$unme bile derim.
0
katafalk
(19.05.08)
e aslinda dedigin olay bildigin merkezi yerle$tirme?!
0
katafalk
(19.05.08)
evet ama tercih kısmında üstüne basa basa söylüyorlar. tercihlerde, tercih sırası ilk öncelikle değerlendirilecek diye. bana da tamamen saçma geldi hatta geçen sene öyle olmadığını iddia ettiysem de kitapçıkta okuyumca ister istemez kabulleniyorum.

sıralamayı şimdi yapacağım ama hangisi istanbulda olmak istiyorum, eskişehirde de tanıdıklar var, o da olmadı kocaeli gebze gibi düşünüyorum.

boğaziçi herkesin hayali zaten. geçen sene 278 puan aldım. yaptığım tercihlerdeki okullar 297 den 284e doğruydu. haliyle açıkta kaldım. bu sene biraz daha çalışıp da gireceğim. ama şu var puanım tutsa bile yüksekten alçağa doğru yazarsam, nasıl olsa tutturamam diyip düşük puanlı bir yeri ilk tercihine yazan biri benden avantajlı oluyor.
0
🌸seen sea
(20.05.08)
kocaeli'den uzak durman tavsiye edilir. elohab'ler hele hala vinsanda prefabrik barakalarda okursun demedi deme.

Gyte ise çok şahanedir. öss'de 0,3 puanla kaçırmıştım acısı hala vardır. İlk üç içinse tabiki git derim.
0
darknum
(20.05.08)
can itin
(20.05.08)
osmangaziyi tavsiye ederim, en azından çok fazla kastıkları söylenemez. ama anadolu yok mu... zaten anadolu %100 ing. acayip kasıyorlar. geçen sene intibakçı bi arkadaşı attılar, acıma yok. hocalar kaliteli, bölüm düzgün ama kazık.

tabi şu da var sen ne istiyosun? güçcü mu olacaksın, işaret işleme, sinyalci mi, yoksa digitalci mi? bu mevzuyu iyi araştır, hangi okul hangi alanda iyi buna bak. anadoluyu sorarsan, sinyal ve işaret işlemede süper, digitali de iyidir.

haa unutmadan anadoluya geldiğinde kazık bi ing. hazırlık sınavına gireceksin. olmadı okursun ama o da baya yıpratıyor, tabi bölüm kadar değil, olamaz da zaten.

oldu da anadoluyu kazandın bana msj at mutlaka, sana yardımcı olur, bölümle ilgili bomba tüyolar verebilirim.
0
crayze horse
(20.05.08)
An itibarı ile kafamdaki tercihler istanbul borsası gibi. kendimi geliştirmek istediğim yön dijital elektronik ve sinyal işleme. hatta daha da hayalim dijital ses işleme. zaten ses de ayrı bir tutku benim için. artı elektroniği severek yaptığım için zorlasınlar istiyorum, yeter ki iyi öğretsinler. okumayı öğrenmeden deney setiyle aldım startı. liseye girerken ki hatalı tercih sonucu anadolu denizcilik meslek lisesine düşüp gemi elektroniği ve haberleşme eğitimi aldım. meslek lisesi olduğundan kültür dersleri zaten yalap şap geçti. hiç değilse iyi bir meslek eğitimi aldım diye kendimi avuturken fark ettim etrafımdaki tüm meslek liseliler benden iyi eğitim almış. zorunlu olarak da 2 yıllığa devam ettim. bu işi yapmak isteyen adamı istediği bölüme sokmamak içinellerinden geleni yapıyorlar diyeceğim o da olmayacak, kimi suçlayabilirim ki?

Bu arada İstanbul Üniversitesi'nin adını hep kötü duyardım Beyazıt kampüsünü, ama ben bölümden bölüme değişir okullar diye bilirken crayze horse konudan konuya bile okulların başarısının değiştiğini gösterdi. Burayı nasıl bilirsiniz? Puanları uçuk.
0
🌸seen sea
(20.05.08)
(10)

Final odevim icin yardim.. Kubrick - 2001 a space odyssey ile ilgili !

la traviata
merhaba arkadaslar tekrar.enteresan sorularim su sekilde,estetik dersinin finali icin, bu filmden 3-4 dakikalik bir parcayi cikarmam ve o cikardigim kisimdaki fonda calan sey yerine, kendim farkli bir muzik kullanip video haline getirmem gerekiyor.neden diye sordugumda hocaya, "kubrick in, kendi fil
merhaba arkadaslar tekrar.

enteresan sorularim su sekilde,

estetik dersinin finali icin, bu filmden 3-4 dakikalik bir parcayi cikarmam ve o cikardigim kisimdaki fonda calan sey yerine, kendim farkli bir muzik kullanip video haline getirmem gerekiyor.

neden diye sordugumda hocaya, "kubrick in, kendi filmi icin en uygun muzikleri sectigini iddia ettigini" soylemisti. dolayisiyla ona bir antitez sunmamizi istedi.
her neyse, konu zaten bunun mantigi degil.. bir sekilde yapmak zorundayim

1- bu filmi izleyen arkadaslar. hatirladiginiz ve "su sahneye su tur/ su isimde sarkilar cok iyi gider dediginiz bir sahnesi var mi. elimde dvd si var, dakika da belirtebilirsiniz.

2- teknik bir sorum da, dvd den nasil 3-4 dk lik goruntuyu alirim, daha sonra sesini kisip kendim baska bir muzik eklerim. virtualdub mi kullanmak gerekir, neler kullanmak gerekir?

tesekkurler.
0
la traviata
(16.05.08)
virtual dub ile yapman zor olur. bunun için en iyisi bir video editing programı. adobe premiere pratiktir. ama hali hazırda windows işletim sistemlerinde olan movie maker da iş görür
0
babatema
(16.05.08)
teknik olarak ta pc kullaniyorsan clone dvd ile riple filmi ondan sonra canopus procoder'la avi ya da mov'a cevir ondan sonra da premier ile kes.
tabi procoder ne dersen ben daha fazla mesaj yazcam.
torent falan guzel seyler.
0
chrome
(16.05.08)
ha mac kullaniorum diosan da mactheripper ile ripleyip ondan sonra sorenson squeeze ile efendi bir formata cevirip final cut veya after effects ile editliyorsun.
0
chrome
(16.05.08)
ama tahminimce hocan cozunurluk falan nedir cok skine takmaz o yuzden en iyisi o 2 3 dakkayi screencapture etmek sora da avi'ye kafa goz dalmak.
0
chrome
(16.05.08)
vize sinavinda sinifa gelip

-arkadaslar sinav tek soru. sure 45 dakika. soru da su, "benim yerimde olsaydiniz hangi soruyu sorardiniz ve neden"

demis bir adamdan bahsediyoruz : )

mac kullanmiyorum. pc icin soylediklerinizi anladim, deneyecegim. olmadi arkadasim yardim eder ona ulastigimda.

ama gercekten de muzik degistirme olayi (yani hangi muzigi sececegim konusu) inanilmaz bir muallak.

herkese tesekkurler simdiden.
0
🌸la traviata
(16.05.08)
Ya da High Hopes?
0
sui
(16.05.08)
soyle bi durum var.

bu parcalarin, hangi 3-4 dk lik bolume koncagi da onemli. ve bir sekilde "neden"ini de soylemem gerekli hocaya.. neden o sarki ve neden o kisma?
0
🌸la traviata
(16.05.08)
şimdi bu filmde 2 tane çok önemli sahne var. aslında bi ton var ama anlaşılabilirlik açısından şu 2 sahne önemli; birincisi hani şu kemiğin uzay mekiğine döndüğü sahne, bi diğeri de dave'in hal900'in hafızasını "tornavida" ile yavaş yavaş söktüğü, erittiği sahne. ilk dediğim sahnenin devamında verdi'nin la traviata'sının girişi çalmakta. bunun yerine eleni karaindru veya Mendelssohn olabilir. nedenine gelince, la traviata ile dansediyormuş gibi sergilenen uzay mekiği ve kalem'deki ahengi bu dediğim sanatçıların eserleriyle de yakalamak mümkün. bu çok güdük bi yanıt olabilir ama sahneleri izleyince müzik ve görüntü ahenginin ne denli harika olduğunu görmek mümkün. bu sahne gerçekten filmin en önemli sahnelerinden biri, kemikten uzay mekiğine o sert geçiş yumuşak bi müzikle ahenklendirilmiş. bu açıdan benzer duyguyu yansıtmak adına bu müzikler seçilebilir.
0
crayze horse
(16.05.08)
High Hopes olmaz. Filmin şarkıdan çok yaşlı olmasından ötürü ödevin mantığına ters.
0
inatci kahraman aga
(17.05.08)
odevi tamamladim... diger sinavlarima calismam gerektiginden, biraz acele ile yapmak durumunda kaldim.

hal 9000'in tornavidayla devreden cikarilma sahnesinin 3 dakika 20 saniyelik bolumunu aldim.. finalde hal in kirmizi isigi ile bitiyor. bu sure mozar requiem'den lacrimosa ile ayni.. muzik olarak da onu koydum.

bir nevi hal'e veda oldu : )

---

"DVD to VCD AVI DivX Converter" ile dvd den bahsettigim o bolumu kesebildim kolayca. hatta sessiz hale getirdim, alt yaziyi da ekledim.
sonra "windows movie maker" ile de lacrimosa ile bu goruntuyu birlestirdim.
cok kaliteli yapmadim o yuzden 8 kusur mbyte oldu. gecerim sinifi sanirsam : )

tesekkurler ilginize..
0
🌸la traviata
(30.05.08)
(7)

hangi yayınevi ??

marcelorios
roman çevirileri konusunda hangi yayınevi daha başarılı?ölü canları okuyorum şu anda artık kim çevirdiyse,midem bulandı.ondan önce de ana'yı okudum , o da çok yavandı.özellikle klasikleri hangi yayınevinden okumak lazım
roman çevirileri konusunda hangi yayınevi daha başarılı?

ölü canları okuyorum şu anda artık kim çevirdiyse,midem bulandı.ondan önce de ana'yı okudum , o da çok yavandı.özellikle klasikleri hangi yayınevinden okumak lazım
0
marcelorios
(14.05.08)
'iletisim yayinevi' tabii ki de.
0
egotm
(14.05.08)
(bkz: cem yayınevi)
(bkz: can yayınları)

bu ikisi, özellikle cem yayınevi bomba.
0
crayze horse
(14.05.08)
rus eserlerini cevirebilen 3-5 insan var zaten

ergin altay
mehmet ozgul
nihal yalaza taluy

u ozellikle ara. bana sorarsan nihal yalaza taluy un 1940-55 arası cevirilerini ozellikle ara.
0
bryan fury
(14.05.08)
sui
(14.05.08)
rus klasiklerini hasan ali ediz'den okuyunuz. altın kitaplar'ın eski baskısını israrla arayınız.
0
haggi bulut
(14.05.08)
ben de iletişim derim
biraz geç de olsa suç ve ceza ve karamazof kardeşleri okudum ikisi de çok iyiydi.
0
ezeriko
(14.05.08)
her klasiği her yayınevi basmadığı için deği$ik yayınevlerine bakmanız gerekecek. ama herkesin dediği gibi ileti$im - yapı kredi yayınları - can - cem - m.e.b. gibi belli ba$lı yayınevlerinin çevirileri genelde özenli ve çeviriyi bilen ki$ilere çevirttildiğinden dolayı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

fiyat olayına da dikkat ediniz. 3'e 5'e satılan klasikleri okumayın daha iyidir. kırpıla kırpıla ku$a çevrilmi$ dostoyevskileri okuduğunuzda adamcağızın kemikleri sızlıyordur bence.

mümkün mertebe sahaflardan eski basım klasikleri alınız ve güvenle okuyunuz.
0
robinbook
(15.05.08)
(1)

Şantiye Stajı Örneği

os
şantiye stajı örneği lazım, bi buldurun beöpüyorum gö[email protected]
şantiye stajı örneği lazım, bi buldurun be

öpüyorum gözlerinizden..

[email protected]
0
os
(09.05.08)
bi tane inşaat(şantiye) stajı raporu attım mailine. yalnız yapan eleman kimse, resimleri kaldırmış rapordan. yine de işine yarayabilir.
0
crayze horse
(09.05.08)
(1)

sinema hakkında kitap

thinkbeforedoing
şöyle sinema hakkında kapsamlı bir kitap var mı? özellikle eleştrisel bakış üzerine. yalnız kitap popüler olmasın "bir film nasıl okunur" gibi kitaplar önermeyin lütfen. önericeğiniz kitabın dili ağır olabilir.
şöyle sinema hakkında kapsamlı bir kitap var mı? özellikle eleştrisel bakış üzerine. yalnız kitap popüler olmasın "bir film nasıl okunur" gibi kitaplar önermeyin lütfen.
önericeğiniz kitabın dili ağır olabilir.
0
thinkbeforedoing
(08.05.08)
0
crayze horse
(08.05.08)
(4)

Birikim 38-39?

steve biko
birikim dergisinin 92'de çıkmış terörizm ve şiddet başlıklı 38-39 sayısını arıyorum. izmir'de birikimin eski sayılarını satan, bu sayıyı bulabileceğim bir kitapçı var mıdır varsa nerededir?(iletişim'in üst katına baktım ama bu sayı yok)
birikim dergisinin 92'de çıkmış terörizm ve şiddet başlıklı 38-39 sayısını arıyorum. izmir'de birikimin eski sayılarını satan, bu sayıyı bulabileceğim bir kitapçı var mıdır varsa nerededir?(iletişim'in üst katına baktım ama bu sayı yok)
0
steve biko
(06.05.08)
eski kitapcilara bakabilirsin. kıbrıs sehitlerinin girisinde sağda ilk sokakta var bir tane. orada bulabilirsin. iletisimde yoksa eger birinci el bulman zor gibi.
0
atmacaged
(06.05.08)
@atmacaged
tarif ettiğin yeri biliyorum(doğan kitap mı adı ne?) ama orada yok, sormuştum, birinci el ummuyorum ikinci el de işimi görür. sayfaları tam ve okunabilicek kadar iyi olsun yeter.teşekkürler.

birikim satabilecek ikinci el kitapçılar neresidir diye sorumu değiştireyim. karşıyaka daki kitapçıları bilmiyorum pek belki oralarda olabilir?
0
🌸steve biko
(06.05.08)
o doğan kitap sokağının bitimine gelmeden sola bi sokak sapıyo orda bi tane daha kitapçı var, eski yayınlar, plak ıvır zıvır vs. bulunuyor orda. ayrıca buca'da eğitim fakültesi karşı sokağında ve o sokağın aralarında da(o çevrede) eski kitapçılara bakabilirsin. kızlarağasının doğu tarafındaki kapısının karşı sokağında, hemen sokağın başında sağda bi sahaf daha var. bi de sevgi yolunda sor bence.
0
crayze horse
(06.05.08)
karsiya da carsi da bir tane migros sokaginda sevil galiba ismi digeri de postanenin karsi sokaginda olmak üzere iki tane var. bir de bir aralar dogru bati dergisinin bir kac sene onceki sayisini kabileden almistim. o ayki sayinin fiyatina vermislerdi. bir de orayi dene istersen.
0
atmacaged
(07.05.08)
(8)

Tel örgü üzerindeki kablo montajı..

karga tdi
Şimdi efendim ekte gönderdiğim fotoğrafta tel örgünün üzerinde bir kablo var, bu kablo tam tel örgünün bağlandığı direğin hizasında aşağı doğru çekilmiş ve üçgen biçiminde üç köşesinden elektrikçi kılçığı ile sıkıca bağlanmış. Şimdi bu bahsettiğim tel örgü yaklaşık 100-150 metre uzunluğunda var. ve
Şimdi efendim ekte gönderdiğim fotoğrafta tel örgünün üzerinde bir kablo var, bu kablo tam tel örgünün bağlandığı direğin hizasında aşağı doğru çekilmiş ve üçgen biçiminde üç köşesinden elektrikçi kılçığı ile sıkıca bağlanmış.

Şimdi bu bahsettiğim tel örgü yaklaşık 100-150 metre uzunluğunda var. ve tel örgünün her direğinde kablo bu şekilde montajlanmış. Sorum ise şu: Neden bu kablo direk hizasında bu şekilde montajlanıyor? Yani bu şekilde daha uzun bir kablo kullanmanın mantığı nedir?

NOT: Genleşme payı olduğunu sanmıyoruz zira kablo ters üçgenin üç köşesinden de çok sıkı bağlanmış ve çok gergin.

Boş beleş bir soru olduğunu düşünebilirsiniz ama bu konuda bilgisi veya fikri olan varsa ve paylaşırsa çok sevinirim. Teşekkürler.
0
karga tdi
(30.04.08)
yarın bir gün araya o kablo vasıtası ile enerji alacak bir malzeme bağlandığı zaman ekstradan kabloya ek yapmamak için bu şekilde bağlanmış olabilir. amaç kabloda pay bırakmak. 150 metrede en olası bu geldi benim aklıma.

ya da tesisatı çeken vatandaş kendince figür yapmış
başka bir amacı olsn sanmıyorum.
0
tiny axe
(30.04.08)
kablo israfında çok kelepçe israfı yapılmış gibi geldi bana ama işin özü nedir nedendir bilemedim.
0
insanimsi
(30.04.08)
ben de cok merak ettim bayadir dusunuyorum ama henuz cozemedim. bu ne kablosu ve arkasi neresi acaba? bunlar belki biraz daha aydinlatabilir.

onun disinda kablonun direge degip a$inma ihtimali aklima geldi ama cok da iyi bir sonuc degil.
0
safepassage
(30.04.08)
Böyle bişi buldum gayet alakalı olabiler:
Strain-Sensitive Cable

Strain-sensitive cables are transducers that are uniformly sensitive along their entire length and generate an analog voltage when subject to mechanical distortions or stress resulting from fence motion. They are typically attached to a chain-link fence about halfway between the bottom and top of the fence fabric with plastic ties.

www.nlectc.org
0
nicin ben
(01.05.08)
olası kuvvetli bi rüzgarda direklerin yerlerinden oynaması durumunda kablo zarar görebilir, direkle tel arasına sıkışabilir, soyulabilir. sonracıma yine metal direkte vuku bulacak olası paslanma, korozyon vs. durumlarında, kablo direğe değerse zarar görebilir. bu sebeplerden olsa gerek.
0
crayze horse
(01.05.08)
benim aklıma şu geldi:

mesela tel örgülere otomobil girmesi veya fırtına gibi tel örgüleri gerecek/parçalayacak durumlarda kablonun kopması gereksiz elektrik şoklarına sebep olabilir. öyle durumlarda böyle her direk başında bir bolluk bırakmışlar ki, mesela araba örgülerden içeri girip kabloyu çektiğinde her bir tyer-up (plastik kelepçe?) kırılsın ve kabloya hareket payı kalsın.
0
actionary
(01.05.08)
ayrıca, şu da olabilir:

kablonun bir şekilde hasar görmesi durumunda sadece hasar gören kısım kesilip atılır; açıktaki iki uç, bırakılan pay sayesinde birbirine tekrar yaklaştırılabilir ve kablonun tamamı değiştirilmeden onarım yapılmış olur.
0
actionary
(01.05.08)
süpersiniz, teşekkürler :)
0
🌸karga tdi
(01.05.08)
(5)

Alçı Kalıbı

axijazz
alçı kullanarak gudik şekillerde süs eşyası yapmak istiyorum bunlar için gerekli kalıpları en ucuza nasıl elde edebilirim yada kendim yapabilirmiyim?
alçı kullanarak gudik şekillerde süs eşyası yapmak istiyorum bunlar için gerekli kalıpları en ucuza nasıl elde edebilirim yada kendim yapabilirmiyim?
0
axijazz
(25.04.08)
alcıdan yapılaiblir, ya da ahsab, ya da strafor.
0
bryan fury
(25.04.08)
strafor olabilir aslında ama ben daha kolay şekil verebilecemim bir malzeme arıyoryum. ilgin için sağol.
0
🌸axijazz
(25.04.08)
kucuk seyler için sabun olaiblir.
0
bryan fury
(25.04.08)
çamurla da olur belki. ince plastik kalıpları oluyor ona özel, ucuz zaten. kırtasiyenin birinde görmüştüm.
0
crayze horse
(25.04.08)
taksim'de senko'da alçı kalıp bulursunuz.
kendiniz de yapabilirsiniz nalburda satılıyor malum.
yalıtmanız gerekirse arap sabunu kullanın.
0
magdalena
(26.04.08)
(2)

trt 2 dünya sinemaları kuşağı - oyun filmi - iran sineması

kirmiziwinston
14 Eylül 2007 saat 23:30'da trt 2'de dünya sinemaları kuşağında İranlı bir yönetmenin Oyun adlı filmi yayınlanmıştı. ben fragmanını görüp listeye aldığım halde maalesef izleyemedim. arkadaşın söylediğine göre süreyya adında bir kız çocuğunun hayatından kesitler varmış. bu filmin orjinal adını bilen
14 Eylül 2007 saat 23:30'da trt 2'de dünya sinemaları kuşağında İranlı bir yönetmenin Oyun adlı filmi yayınlanmıştı. ben fragmanını görüp listeye aldığım halde maalesef izleyemedim. arkadaşın söylediğine göre süreyya adında bir kız çocuğunun hayatından kesitler varmış. bu filmin orjinal adını bilen var mıdır?
saygılar.
0
kirmiziwinston
(25.04.08)
the play -(bazi) 2004, olsa gerek..

www.imdb.com
0
crayze horse
(25.04.08)
çok teşekkürler :)
0
🌸kirmiziwinston
(26.04.08)
(6)

Rapidreactor öldü aşasın yeni kral?

3200
Rapidractor kapanınca, millet rapidshare linki bulmak için nerelere gider oldu?Var mı böyle bildiğiniz rapidshare linki indeksleyen steler?
Rapidractor kapanınca, millet rapidshare linki bulmak için nerelere gider oldu?
Var mı böyle bildiğiniz rapidshare linki indeksleyen steler?
0
3200
(24.04.08)
(git: 20104)
0
isott
(24.04.08)
türkçe mp3 bulma konusunda rapidreactor gibi bir site yok maalesef.ama film-oyun için yukarda verilen duyuruda verilen siteler iş görecektir.
0
aynali
(24.04.08)
crayze horse
(24.04.08)
google, warez-bb, sharebus.
guzel $eyler bunlar.
0
sourlemonade
(24.04.08)
projectw,warez bb,rapidlibrary,katzcd,pornbb(öeehm)phazeddl,katzporn(ööeeehmmmm)...
0
rosencruz
(25.04.08)
vazgecemedigim rus harikasi: www.2baksa.net
0
trimpot
(25.04.08)
(2)

su parcayi bulamiyorum

maresalx
abilerim ablalarim bu parcayi nasil bulabilirim nasil edinebilirim ?Ps: sozsuz olmasi cok onemliGoran Bregovic Kalashnikov - Balkanicahttp://youtube.com/watch?v=UmUqw8GSOzQ
abilerim ablalarim bu parcayi nasil bulabilirim nasil edinebilirim ?
Ps: sozsuz olmasi cok onemli

Goran Bregovic Kalashnikov - Balkanica

youtube.com
0
maresalx
(23.04.08)
sözlüsü var bende. istersen atarım rapide.
0
crayze horse
(24.04.08)
cok tesekkurler
0
🌸maresalx
(26.04.08)
(5)

şarkı lazım.

running water
çok bilindik, çok sevilen müzikal şarkıları arıyoruz fellik fellik. aklınıza gelen var mı? mesela, grease müzikalinden summer nights gibi.
çok bilindik, çok sevilen müzikal şarkıları arıyoruz fellik fellik. aklınıza gelen var mı?

mesela, grease müzikalinden summer nights gibi.
0
running water
(19.04.08)
money, the cabaret
singin' in the rain, singing in the rain
0
cinematography
(19.04.08)
let the sunshine in
0
crayze horse
(20.04.08)
the phantom of the opera dan parcalar olabilir. hair olabilir. vs..

daha once acikhava'da gerceklesen "rock muzikaller" konserinin programina bakin, orda gayet iyi secimler vardi.
0
la traviata
(20.04.08)
illa hoppidi hoppidi olcak diye bir şey var mı?

notre dame de paris'den le temps des cathedrales ve belle olu mu?
0
hulleci
(20.04.08)
jesus christ superstar'dan Heaven on Their Minds
0
iron
(20.04.08)
(3)

Ales Sözel Mantık Soruları

fadetoreality
İki tane soru var, çözümler hatalı göründü bana.1) Berfin, Tolga, Ayla ve Cüneyt sahne almış. Sahneye ilk olarak Berfin, son olarak Tolga çıkMAmıştır. Ayla Cüneyt'ten sonra sahne almış ve arada bir kişi daha varmış.Çözümde verilen bilgilere göre şöyle sıralamışlar: T-C-B-A.Bence C-T-A-B sırası da ol
İki tane soru var, çözümler hatalı göründü bana.

1) Berfin, Tolga, Ayla ve Cüneyt sahne almış. Sahneye ilk olarak Berfin, son olarak Tolga çıkMAmıştır. Ayla Cüneyt'ten sonra sahne almış ve arada bir kişi daha varmış.

Çözümde verilen bilgilere göre şöyle sıralamışlar: T-C-B-A.
Bence C-T-A-B sırası da oluyor. Sizce?

2) Bir beldede evler iki ya da üç katlıdır. Bazıları çatılıdır. İki katlı evlerin bazıları beyazdır. Mavi evlerin bazıları üç katlıdır. Hangisi kesinlikle vardır?
a) İki katlı ve çatılı ev
b) İki katlı ve mavi ev
c) Üç katlı ev
d) Üç katlı, beyaz ev
e) Mavi, çatılı ev

Cevap B demiş, bir de açıklama yapmış da, bence C. Sizce?
0
fadetoreality
(18.04.08)
evet 2. kesin c. mavi evlerin bazıları üç katlı ama geriye kalan mavi evler 2 katlıdır demek olmaz, kesin değil yani.

1. soruda ikisi de oluyor.
0
crayze horse
(18.04.08)
1) c t a b doğru sizin dediğiniz gibi.
2) İki katlı evlerin yarısı beyaz yarısı kırmızı olabilir. Evler mavi ya da beyazdır diye bir açıklama yok, başka renkler de olabilir neticede. Bu sebeple sadece c şıkkı kesin doğru.
0
crown
(18.04.08)
2.soruda evlerin kesin 2 ya da 3 katlı olduğunu biliyoruz. mavi evlerin bazıları üç katlıdır dediğinden, "bazıları" lafının tüm mavi evleri kapsamayacağını düşünüp mavilerin geri kalanı da 2 katlıdır demiş olabilir. b de c den daha kapsamlı olduğu için b yi cevap kabul etmiş olabilir...
0
toxxicfox
(18.04.08)
(6)

ESTETiK dersi sinavim var yarin. acil 2 sorum var.. felsefecileri boyle alalim

la traviata
bu iki soru, sinavda cikmasi olasi sorulardan. ozellikle estetik dersi almis veya o olmasa bile felsefe egitimi almis insanlardan yardim istiyorum. yarin(cuma) saat 1,5ta sinavim.1- Sanat eleştirileri aslinda zirva midir? (bu soru "form" kavrami cercevesinde de cevaplanabilir)2- bir sanat eserini ar
bu iki soru, sinavda cikmasi olasi sorulardan. ozellikle estetik dersi almis veya o olmasa bile felsefe egitimi almis insanlardan yardim istiyorum. yarin(cuma) saat 1,5ta sinavim.

1- Sanat eleştirileri aslinda zirva midir? (bu soru "form" kavrami cercevesinde de cevaplanabilir)

2- bir sanat eserini arkadasinizla inceliyorsunuz. siz cok begendiniz. ama arkadasiniz "bu ne be, hicbiseye benzemiyo, guzel degil" dedi. onu bu eserin guzel oldugu konusunda nasil ikna edebilirsiniz (not: guzellik gorecelidir diyerek sorudan kacmak yok. bir de, bu bir resim de olabilir, bir heykel de, bir senfoni de..)


geyige cok karsi olmamakla birlikte normalde, sadece bu soru icin cok ciddi cevaplar arzusundayim. 4 sinavim var yarin kafayi yicem zaten. tesekkurler

--------
-------------------EDIT-------------------------

tum cevaplar icin tesekkurler. lakin soyle fantastik bir sey oldu ki,
hoca geldi ve tek soru soruyorum arkadslar dedi

soru : "benim yerimde olsaydiniz hangi soruyu sorardiniz ve neden?"

: ))
0
la traviata
(17.04.08)
2. soru, geyik cevap: arkadaşım beğenmemesini eser hakkındaki bilgisizliğine yorarak, bıkmadan usanmadan eserin özelliklerinden bahsederim.
0
insanimsi
(17.04.08)
2. Bir kere çokyönlü olamıyorsa kendi kaybeder ama onun bu anlayışsız tarafını yüzüne vurursak daha da kötü olabilir, o yüzden hep iyi yönleriyle bir şekilde beğendiğim tarafları dikte etmeye çalışırım
0
ermanen
(18.04.08)
iki soruya karışık bir şekilde ben şu şekilde cevap verirdim. Bir sanat eserinin değeri bir bakışta ve tek bir örnekte anlaşılamaz. Bu her şey için geçerlidir. bir sanatçının tek bir resmine bakarak onun hakkında fikir sahibi olmamız mümkün değildir eğer başka eserleri de varsa.

Ayrıca eserin konusuyla birlikte yapılma zamanı, yapıldıgı yer de onun degeri için önemli unsurlardandır. Kısaca o eser hakkında bizim henüz keşfedemediğimiz ve anlamını bilmedigimiz şeyler olabilir. Bu da sanat eleştirilerini okuyarak ya da dönemin sanat anlayışına göz atarak öğrenilebilir. Sanat için sanat, toplum için sanat olayı. Sanat için ise yine o sanat dalını iyi bilmeden eserin güzelligini derecelendirmek bize düşmez derim.

Sanat eserine gelince, bunun tanımı da kişiden kişiye göre değişmekle birlikte, insan elinden çıkma ve ikinci, üçüncü kişilerin duygularını harekete geçiren, bir anlam ifade eden her şey sanat eseridir bana göre. Bir heykel düşünecek olursak, bir insan birebir boyutlarda oluşmuş heykellerden hoşlanıyordur, diğer insan devasa boyutlarda, diğeri de minyatür heykellerden. Biri çamurdan yapılmışını, diğeri metalden yapılmışını seyretmeyi seviyordur. Bu görecelik kavramından ziyade eserin vermek istedigi mana anlaşılmıyor ise o zaman "okumaya" ihtiyaç vardır derim.

İki soru da birbiriyle bağlantılı zaten, sanat eleştirilerinin gerekliligi üzerine.
0
nihilanth
(18.04.08)
mevzu biraz alengirli. aslında mevzuyu alengirli kılan dönemlere göre yapılan değerlendirmeler mi, yoksa genel geçer yargılar mı tartışılır. geçilen süreçlere göre değişen sanat anlayışı ve süregelen tartışmalarla birlikte bu mevzuda kesin bi yargı oluşturmak zor. bir eserin veya eser demiyelim, bi uğraşı sounucu ortaya çıkan bir şeyi sanat eseri olarak değerlendirmek kimsenin tekelinde değil. böyle bi kurum, kuruluş yok ki "evet evet, bu çok kral bi sanat eseridir" desin. kaldı ki bunu diyecekse, görece nedir? modern sanat anlayışına göre bi eserin maddi bi değeri olması gerekir, yani bi kapital oluşturması gerekir, modern sanat, modern topluma yani tüketim toplumuna(toplum mu sanat mı mevzusuna şimdi girmiyrm) hitap ediyor dolayısıyla bunlar çirkin, kötü vs. deniyor. tabi kimileri buna katılmasa da böyle bi tartışma var. bu anlamda sanat eleştirilerine "zırva" demek biraz güdük kalıyor. neye göre zırva, eserin para etmesine göre mi, yoksa bi hikayesi olduğuna mı? neyse bu mevzu alengirli dediğim gibi.

aslında @nihilanth'n dediği gibi 2. soru da birinciden çok da bağımsız değil. biri beğenmeyebilir bi eseri ve sen ona eserin güzelliği konusunda ikna etmek istiyorsun çok sağlam kozların olsa bile bu, anlayışa göre değişiyor işte. eserin anlattığı hikayeden, sorunlardan veya her ne haltsa bahsetmek güdük kalabiliyor. toplumcu gözle bakarsan ve sanatı o şekilde algılarsan, bi sorunu, evrensel bi problemi dillendiren bi eser sana çok güzel gelebilir.peki sanatçının dünya, evren, savaşlar vs. sikinde değilse ve hiç bunlara bi gönderme yapmıyosa onunki değersiz mi oluyor? yada değerden kasıt ne? kapital oluşturması mı? hayır, bu adamların(sanatçılar) bu işi çoğu zaman bi diğerinden üstün olmak, daha fazla beğeni kazanmak, takdir edilmek için yaptıkları da rivayetler arasında.

yine dediğim gibi, beğenilmeyen bi eseri, birine "güzel" olarak anlatmak zor. şu var tabi, özgün olması çok mühim.bi sanatçı ortaya bi eser çıkarıyor ve çok özgün, ayrıca bi hikayesi var, devrine göre çok ileride, avangard falan feşmekan, o zaman o eser için yüksek ölçüde bi sanat eseri denebiliyor.

önemli olan eseri döneme göre değerlendirmek ve eleştiriyi ordan getirmek, tabi modernleşmeyle birlikte sanat-kapitalizm ilişkisini de göz ardı etmemek lazım.
0
crayze horse
(18.04.08)
bir yapitin (heykel, tablo v.s) sanat eseri olup olmamasi, ona bakan kiside uyandirdigi duygulara baglidir. bir eseri begenmek demek, o eserde kendinden bir sey bulmak, onunla (ve dolayli olarak sanatçı ile,sanatçının duyguları ile) empati kurmak(einfuhlung) demektir. Demek istediğim, bir şey, insanlar o eseri beğendiği sürece sanat eseri olacaktir, kendiliğinde bir sanat eseri olma durumu yok. Yani bir yapıt kesinlikle sanat eseridir diye bir şey yok. Picasso'nun bir tablosu sana göre sanat eseridir, bana göre saçma sapan bir şeydir. Ben onu beğendiğim sürece bir sanat eseridir. Fare pisliği de bende gerekli duygulanmayi yaratabilirse, benim için sanat eseri kivamina gelebilir. (Tabi bu durumda nasil bir empati geliştirdiğimi, kendimde fare pisliğinden neler bulduğumu soracaklardir lakin felsefenin estetik dalı çerçevesinde konuşuyorsak bu böyle)

Bir de kişide estetik duygusu doğuştan gelmez, eğitimle geliştirilebilir bir duygudur bu. Bu nedenle değerli eserlere, ya da çoğunluk tarafından beğenilen büyük yapıtlara bu gibi bok atma durumlarının olması hoş olmayan bir şeydir, kişilere gerekli eğitim verilerek o kişilerdeki güzellik anlayışı geliştirilmelidir ki önemli yapıtlar hak ettiği değeri bulsun. Arkadaşına bir eseri beğendirmek istiyorsan, o eserde kendisinden bir şeyler bulmasını, empati kurmasını sağlamalısın. Bu da yukarıda bahsedildiği üzere, arkadaşının ilgisini çekecek hikayeler, kendisiyle ilgili bağlantılar anlatılarak mümkün olabilir.
0
no christ requiress
(18.04.08)
Sanat ve felsefe hakkında herhangi bir eğitimim olmadığını baştan belirteyim. Söyleyeceklerim 'sokaktaki sıradan insan'ın yorumları olacağından estetik dersinizin sorularına makul cevaplar olmayacaktır muhtemelen.

2. soru, 'neye göre kime göre' probleminin çözümü, zaten estetiğin tarifinde yatıyor fikrimce. Estetik olarak kabul ettiğimiz bir nesne veya bir eser, mutlaka başka bir şeye gönderme yapmakta, kısacası bir şeyleri temsil etmektedir. O halde, estetik ürünün bizde yarattığı duygunun sebebi, gerçek olarak addettiğimiz kavramlardaki bazı mantık ilişkilerini onun temsili (estetik ürün) üzerinden yakalayabilmekle alakalı olmalı.

O halde, bir şeyin estetik olup olmadığı hakkında tartışma varsa, estetik bulan taraf diğer tarafı ikna etmek için estetik nesnede gördüğü mantık ilişkilerini/benzeşimleri ortaya koymalıdır. Bu durumda karşı tarafın tepkisine göre iki ihtimal ortaya çıkıyor.
1. karşı taraf bu benzeşimleri yakalayamadığı için nesneyi estetik görmemiştir.
2. karşı tarafın estetik değerlendirmesine göre sizin estetik bulduğunuz şey aslında kitsch'tir. Yakaladığınız mantık ilişkileri, daha farklı bir noktadan bakıldığında aslında zayıf kalmaktadır. Bu durumda, roller değişir ve ikna etmesi gereken taraf, nesneyi kitsch olarak tanımlayan kişi olur.

şurada fikrimi daha açık ifade etmiştim:
(bkz: estetik/@vulpius)

umarım vaktinizi boş yere almamışımdır. sınavlarınızda kolaylıklar dilerim.
0
vulpius
(18.04.08)
(3)

karışık sorular

aynali
elektrik gidip gelmeleri nedeniyle bilgisayarımda config dosyası bozuldugu için format atmadan eski xpnin üzerine onarma seçeneğiyle yeniden xp kurdum.bu kurulum sonrası bazı hatalar alıyorum.modemi kurmaya çalışırken antivir bu virüstür,dialdır diyerek kuruluma izin vermiyor,antiviri disable etsem
elektrik gidip gelmeleri nedeniyle bilgisayarımda config dosyası bozuldugu için format atmadan eski xpnin üzerine onarma seçeneğiyle yeniden xp kurdum.bu kurulum sonrası bazı hatalar alıyorum.modemi kurmaya çalışırken antivir bu virüstür,dialdır diyerek kuruluma izin vermiyor,antiviri disable etsem bile sürücüleri kurmaya çalışırken kilitleniyor bilgisayar .bunun çözümü ne olabilir?

2-)daemon tools kernel debugger deactive olmadan çalışmam diyip hata veriyor.

3-)bu iki sorunu çözemezsem bu sefer format atmam gerekecek.modemi yeniden kurucam format sonrası ama adsl kullanıcı adları xyz@ttnet mi yoksa [email protected] formatında mıydı?(bir yıldır format atmadım unutmuşum.)

4-)modem kurarken vpi ve vci diye 2 numara girmek gerekiyordu bunlar neydi?

çok karışık ve imla hatalarıyla dolu oldu ama bu soruları dandik bir internet kafeden soruyorum.kusura bakmaz artık cevaplayanlar.
0
aynali
(17.04.08)
program dosyalarin zarar gormus olabilir. format atmanda fayda var.

3- kullaniciadi@ttnet
4- 8 - 35
0
trimpot
(17.04.08)
3-)xyz@ttnet olacak

4-) şimdi ben de tam hatırlamıyorum ama modemin markasına göre nasıl ayar yapılacağı en güzel şurda anlatılıyor;

adslistanbul.ttnet.net.tr
0
crayze horse
(17.04.08)
alâkasiz gibi gelebilir ama elinizden geldigince i$letim sistemini uzerine kurmayin. temiz kurulum yapin.
0
katafalk
(17.04.08)
(16)

İzmir'de Otobus ve Cep Telefono İlişkisi

balikci filozof
İzmir'i bilmeyenlere kısa bilgi. Yaklaşık 4-5 senedir, "otomatik vites" tabir edilen ESOT otobüslerinde, elektronik aksamı özellikle de frenleri bozduğu gerekçesi ile, cep telefonu kullanımı otobüslerde yasaktır. Bir kaç ay öncesien kadar, "sorumlu" (ama çoğu kez gıcık) vatandaş olarak, cep telefonu
İzmir'i bilmeyenlere kısa bilgi. Yaklaşık 4-5 senedir, "otomatik vites" tabir edilen ESOT otobüslerinde, elektronik aksamı özellikle de frenleri bozduğu gerekçesi ile, cep telefonu kullanımı otobüslerde yasaktır.

Bir kaç ay öncesien kadar, "sorumlu" (ama çoğu kez gıcık) vatandaş olarak, cep telefonu açanlara kükrüyordum.

Lakin, cep telefonlarının bu tür otobüslerdeki kullanımı ile ilgili ESHOT'a mail atmıştım. Gelen cevapta, üretici firmanın cep telefonu ile elektronik akasamların bozulduğuna dair net bir bilgi vermediklerini, söylediler.

Şimdi gerek Ankara'da gerekse İstanbul'da otomatik vites otobüsler var ancak İzmir'deki gibi "kullanmayın" uyarısı yoktur.

u konuda bilgisi olan arkadaşlar, şu cep telefonu ve otomatik vites arasında iddia edilen "tehlikeli" ilişkiyi açıklara sevinirim.
0
balikci filozof
(16.04.08)
istanbul'da olmayan şeyi izmir'de uyguluyorlar. bence bırak isteyen istediği gibi konuşsun. hiç bir şey olmaz otobüse. ki zaten telefonunu kimse kapatmıyor da.
0
nihilanth
(16.04.08)
izmir halkı ve eshot şoförleri bu konuda niyeyse çok hassas.denk gelmişsinizdir otobüslerde bi ara gazete küpürleri bile asılıydı "açık cep telefonu kaza yaptırdı" fln diye.ayrıca frenler ve cep telefonu ilşikisinin tamamen bir şehir efsanesi olduğuna dair bir çok açıklama var..şahsen ben otobüste ciyak ciyak "aa kapasana kardişim telefonu,kaza yeptirceksinn" diye bağıranlara kafa atmak istiyorum.ayrıca sözlükte şöle bişey var (bkz: abs ve cep telefonu)
0
nerdeyim ben
(16.04.08)
valla bildiğim kadarıyla otobüslerdeki fren sistemlerinin cep telefonu sinyallerinden küçük de olsa etkilenme riski varmış. tabi koca otobüste bir kişi telefonla konuşsa bu mevzu o denli etkili olmuyormuş keza zaten bir kişinin sinyali de o sistemi ciddi anlamda etkileyecek ölçüde etkili değilmiş fakat tüm otobüs aynı anda cep telefonuyla konuşursa cihaz(otobüs)içinde oluşacak muhtemel sinyalin şiddeti fren sistemini bariz bi şekilde etkileyip kontrolden çıkmasına neden olabiliyormuş. tabi, şimdi çıkıp da "10 kişiden fazla kişinin konuşması yasaktır" diyemezsin. işbu sebepten tümden yasaklamışlar ne olur ne olmaz diye. kaldı ki şöyle bi durum da söz konusu; adamlar sıfır otobüsü satıyorlar sonrasını iplemiyorlar, elektronik aksamda bi arıza olduğunda onu bizim elekronik teknisyenleri kontrolsüzce, kendi yaklaşımlarıyla hallediyorlarmış. tabi bu müdahaleden sonra elektronik sistem, manyetik bi etkiye maruz kaldığında eskisine nazaran daha çabuk etkileniyorlamış. e şimdi adam bunu bildiği için(önceki tecrübelerinden) diyo ki sen yasakla kardeşim, ne olur ne olmaz.

haa, izmir'de (pek çok kişi aldırış etmese de) komple yasak. o da herhalde izmirlilerin kurallara az-çok riayet eden, örnek vatandaş modeline biraz daha yakın olduğundan mıdır nedir artık bilmiyorum, "biz yasaklayalım da n'olur ne olmaz" mevzusundan mı ileri gelir tartılışılır.
0
crayze horse
(16.04.08)
valla yıllardır açık tutarım telefonu otobüste bir şey olmadı bugüne kadar. bir sorun olacağını zannetmiyorum yalnız güne giden teyzelere dikkat etmek lazım çok laf sokuyorlar.
0
zeox
(16.04.08)
bununla ilgili anlatılan hikayelerden biri de şudur. mercedes e mail atılır. durum anlatılır. mercedes de bizim otobüslerimize bir şey olmaz böyle bir şeyin aslı astarı yoktur der. mail eshot a gönderilir. eshot şu şekilde cevap verir: yasak olmasının asıl sebebi yolcuların rahatsız olmaması.
0
sijwocaq
(16.04.08)
sadece klimalı otobüslerde telefona yasak koyuyorlar diye gördüm ben. yoksa bütün belediye otobüsleri zaten otomatik şanzuman, elektronikle alakası yok onun da
0
tom riddle
(16.04.08)
şehir dışı otobüslerdede ön koltuk haricinde cep telefonu kullanılıyor.fakat ne hikmetse adamlar açtırmıyor telefonları fln.hem o kadar hassas bişey olsa maavin ve şöfer de telefonlarını kapatırdı.lakin biliyosunuz artık çifter çifter kullanılıyo cep telefonları.
0
omer460
(16.04.08)
eger etkileniyor olsaydi otobusun yanindan gectigi telefonla konusan kisilerden yada baz istyasyonlardan da etkilenmesi gerekirdi.
0
jupiterianvibe
(16.04.08)
mercedes-benz fabrikasında çalışan bir arkadaş merak edip sormuştum konuyu otobüslerdeki uyarının sadece insanların konuşmadan rahatsız olmaması için konduğunu söylemişti yani herhangi bir abs etkilenme vs. durumu yok zaten türkiye dışına üretilen otobüslere de herhangi bir uyarı , sticker konmuyormuş.
0
delidir yakalayin
(16.04.08)
ben izmir' de yaşamıyorum, ancak ben kapatacağım zaman muavin ve şoförün de kapatmasını talep ediyorum, aksi durumda kapatamayacağımı savunuyorum. şöför ve muavininde cep telefonu açık ise, bu sefer yolcular şöför ve muavine kükrüyor ve gergin bir havada yolculuk sürüyor.

ha zararı var mı? yok.
0
galahad
(16.04.08)
ya arkadaşım,
sen toplu taşıma yapılan bir araçta türkiye gibi bir ülkede cep telefonuyla serbest konuşma yaptırırsan ne olur bilmiyor musun? otobüste 100 kişinin de aynı anda cep telefonuyla konuştuğunu bir düşün istersen. sürekli çalan cep telefonlarını saymıyorum bile ki melodileri lambada'dan tut "açsana kardeşim"den bebek ağlamasına(!) kadar değişen ve arabesk şarkılar bile konan bir ülkedeyiz. şahsen ben otobüste, minibüste, uçakta başkasının konuşmalarını zorla dinlemek istemiyorum. zaten ben de illa açmam gerekmiyorsa kapatıyorum ki özel hayatımı tanımadığım insanlara afişe etmeyeyim. ortalama telefon görüşmelerinin iş içinse 20 dakika falan sürdüğünü de hatırlarsanız olayın vehameti ortadadır. iyi ki yasaklar var.
0
ozdek
(16.04.08)
ya ayrıca istanbul'da uyarı olmadığını nerden biliyorsun? bütün yeşil otobüslerde eşek kadar cep telefonu simgesi ve üstünde bir çizgi mevcut. bunun anlamı nedir sence? ayrıca izmirli teyzelerin bir tersliği yok istanbulda amcalar da bağırıyor hatta kavga falan ediyorsun.
0
ozdek
(16.04.08)
otobüse binen yaşlı amcaların,teyzelerin kalp pilleri var bunlar etkilenmesin diye kapatıyoruz. istanbuldaki yasak afişlerinin altında türk kalp vakfı yazar.
0
sourlemonade
(16.04.08)
kapatmakta yarar vardir, uc dort sene kadar once karsiyaka-buca seferinin son otobusune binmistim ki otobus duraktan bir turlu kalkamayip stop etmeye basladi.sofor cep telefonlari kapatilmazsa bu otobus gitmez, bi daha stop ederse ben de gitmem deyince bir suru lavuk cep telefonlarini kapatmisti... sonra da pasa pasa gittik yolumuza. yine cep telefonundan kaynaklandigi rivayet edilir ki koruklulerinden bir otobus yanmisti ikicesmelikte...
0
ayi terbiyecisi
(16.04.08)
ben de bir kere denk geldim; mercedes marka olan otobüslerden biri durakta durduktan sonra kalkerken iki üç kere stop etti. sonra söför ikaz etti cep telefonlarınızı kapatın diye, sonra normal devam etmiştik. belki cep telefonuyla ilgisi yoktur ama ben ona bağlamıştım bilemiyorum. hem izmir de ki bazı otobüslerde yok o stickerlardan. konuşulabiliyor yani.
0
metox
(16.04.08)
kutsal bilgi kaynagindaki ba$likta bu konuyu tarti$mak daha saglikli:

(bkz: cep telefonuyla konusulan otobus kitlenir efsanesi)
0
arcano
(16.04.08)
(8)

Nero!!!!!

szqnn
yahu bu nero'da bir türlü dvd yazamıyorum ya pc kitleniyoe masaüstü falan gidiyor ya da complete olmuyor donuyor öyle.13-14 tane cd yaktım resmen.nero'yu sildim tekrar yükledim 1 tane çekebildim sadece.eskiden böyle değildi acaba cd-rom da mı bir şey var?cihazım compaq presario dizüstü
yahu bu nero'da bir türlü dvd yazamıyorum ya pc kitleniyoe masaüstü falan gidiyor ya da complete olmuyor donuyor öyle.13-14 tane cd yaktım resmen.nero'yu sildim tekrar yükledim 1 tane çekebildim sadece.eskiden böyle değildi acaba cd-rom da mı bir şey var?cihazım compaq presario dizüstü
0
szqnn
(12.04.08)
dvd-writer'ın markası ne ? ayrıca dvd ler ne? dvd-r mi +r mi ?
senin dvd writer bunlardan hangisini destekliyor? bunlar önemli...

edit:pardon compaq demişsin ama yine de dvd+/-r yi destekleyip desteklemediği önemli.
0
crayze horse
(12.04.08)
markasını bulamadım:D markasız bir şey heralde.
evet destekliyor şimdiye kadar çok dvd çektim her marka cd'lerle.en son kullandığım maxell..maxell'i 2. kullanışım bu arada daha önce böyle bir sorunla karşılaşmamıştım
0
🌸szqnn
(12.04.08)
fujitsu galiba:S
0
🌸szqnn
(12.04.08)
tahminimce bu sorunun nero ile bi ilgisi yok. zaten silip tekrar yüklemişsin. sorun dvd-writerda gibi duruyor. malum bu aletlerin zamanla optik okuyucuları yıpranıyor, tozlanıp kirleniyor vs.

bak, "cd/dvd-player lens cleaner" diye bişi var. eğer ki mevzuyu çözemezsen bunu bi dene. al bi tane writerın optik okuyucusunu temizlesin bu. düzelme ihtimali yüksek.
0
crayze horse
(12.04.08)
hmm..bir de öyle deneyelim bakalım.. teşekkürler=)
0
🌸szqnn
(12.04.08)
download.com dan cdburnerxp diye bir program çektim ben onla yazıyorum dvdleri çok daha ufak
0
joepiscopo
(12.04.08)
Alternatif arayışı varsa ben de Ashampoo Burning Studio 7'yi Nero'ya tercih ederim.
0
fredi
(12.04.08)
problem nero ile yazamamak mı yoksa dvd yazamamak mı?

eğer dvd yazarken pc kitleniyor başka herhangi bir iş yapmak mümkün olmuyor ise (nero yu minimize etmek, bilgisayarım a çift tıklayıp 2 saat beklemek gibi) bu da bildiğim kadarıyla dvd yi yakıyor paso. bunun için bilgisayarıma sağ tıklayıp propertiesden hardware sekmesine gelip device manager a giriyoruz. IDE ATA-ATAPI controllers ın altında bulunan Primary IDE Channel ve Secondary IDE Channel a sağ tıklayıp properties den advanced settings e girdiğimizde Device 0 ve Device 1 için Transfer Mode un DMA if available olmasına dikkat edin ve current transfer mode mutlaka DMA Mode 3, DMA Mode 4,DMA Mode 5 gibi birşey olması gerekiyor. Eğer ki burada PIO Mode varsa problem burdan kaynaklanıyor demektir. Transfer Mode u DMA if available yaptığınız halde olmuyorsa sürücüyü güncelleştirmeye çalışın sürücü bulamadıysa IDE channel ı kaldırıp refresh yapın ve tekrar görmesini sağlayın DMA Mode a geçecektir. DVD yakmayı engellemese bile bunu yapmak acaip rahatlatacaktır pc yi.
0
volkiller
(12.04.08)
(4)

iki adet bilgisayar sorusu: 1. usb 2.ram

kibritsuyu
1. 4 gb'lık kingston flashdisk aldım. işyerindeki bilgisayara taktım. tanıdı, kurdu. dosyaları kopyaladım, eve götürdüm bilgisayara taktım "usb aygıtı tanınmadı" dedi bana. cihaz usb 2.0, işyerindeki bilgisayar da usb 2.0 ama evdeki bilgisayar usb 1.1. bununla alakası olacağını sanmıyorum, çünkü dah
1. 4 gb'lık kingston flashdisk aldım. işyerindeki bilgisayara taktım. tanıdı, kurdu. dosyaları kopyaladım, eve götürdüm bilgisayara taktım "usb aygıtı tanınmadı" dedi bana. cihaz usb 2.0, işyerindeki bilgisayar da usb 2.0 ama evdeki bilgisayar usb 1.1. bununla alakası olacağını sanmıyorum, çünkü daha düne kadar kullandığım yine kingston marka 2 gb'lık flashdisk cillop gibi iki bilgisayarda da kullanılıyordu. sadee evdeki usb 1.1 olan bilgisayarda transfer hızı çok düşüktü, ama katlanıyordum. şimdi hiç tanımadı. evdeki bilgisayar tanımayacaksa naapayım ben flashdiski sırf o iş için aldım. yok mudur bunun bir yolu? niye tanımıyor şerefsiz?

2. işterindeki bilgisayarımın 256 mb. ddr rami vardı. cpuz ile baktım, 200 mhz PC3200 yazıyor. gittim ddr400 denen 400 mhz 1 gb'lık ram aldım. açtım kasatı eskisini söktüm, onun da üstünde 400 mhz. yazıyor. neyse yanlış yazmışlardır falan dedim, 256'yı söktüm yeni 400 mhz'i taktım. bilgisayarı açtım cpuz ie baktım, buna da 200 mhz. diyor. boşa mı söktüm yani ben eskisini. uyumsuzluk çıkarmasınlar diye yanyana takmadım. e takayım o zaman madem ikisinin de üstünde 400 mhz yazıyor ama alet 200 mhz olarak görüyor, birlikte çalışmalarının bir sakıncası yok öyle mi?
0
kibritsuyu
(11.04.08)
2. Dual channel çalışmadığı taktirde DDR RAM'leri yarı hızında gösteriyor Cpu-Z gibi programlar. DDR ve DDR2'den tam performans almak için dual channel takmak gerek. 2x256 ya da 2x1GB gibi. İki modülün de aynı boyda olması gerek normalde ama 512MB ve 1GB ile dual channel yapabilenler de olmuyor değil.
0
arche
(11.04.08)
1. anakartın driverını güncellemeyi bi dene. olmadı bi daha kur. bu gibi sorunlar olabilir.
0
crayze horse
(11.04.08)
şimdi babamın bilgisayarına taktım. aleti tanıdı, kurdu ama açılmadı. disk yönetiminden girdim baktım gözüküyor kabak gibi. o anda bağlı olunmayan bir ağ sürücüsüyle aynı harfi (e:\) almak istediği için gözükmediğini anladım. disk yönetiminden flashdiske f:\ sürücü adını atadım gözükür oldu. acaba evde de böyle bir problem mi vardır? ama usb'yi hiç tanımadı evde.
0
🌸kibritsuyu
(11.04.08)
abi aletin 200mhz gormesi diye bi durum yok, yani cpu-z'de o frekanslar oyle belirtiliyo. 400mhz ddr ram: 200, 667 mhz ddr2 ram: 333 falan diyedir yillardir. aletin 200 gormesi gibi bi$ey yok, gayet de 400, o konuda endi$en olmasin.

ama en iyi performans icin 2x512 ya da 2x1024 ram'ler tercih et. mumkunse markasi dahi ayni olsun. misal benim dizustu bilgisayarimda 2x256 ddr 333 ram vardi, gittim 2x512 ddr 333 aldim; 1gb ddr 333 alip yanina da eski 256'yi takmadim yani ;)
0
jack o lantern
(11.04.08)
(6)

film türleri ve klişeler hakkında kaynak arıyorum

noctiluca
tezim için "film türleri ve klişeler" hakkında kitap , internet sitesi gibi kaynaklar arıyorum.nilgün abisel'in popüler sinema ve türler kitabı dışında bildiğiniz, bu konu hakkında kaynakça olabilecek başka yayınlar var mı? kliseler hakkında yabancı site buldum yeteri kadar ama yine de tavsiye edebi
tezim için "film türleri ve klişeler" hakkında kitap , internet sitesi gibi kaynaklar arıyorum.nilgün abisel'in popüler sinema ve türler kitabı dışında bildiğiniz, bu konu hakkında kaynakça olabilecek başka yayınlar var mı? kliseler hakkında yabancı site buldum yeteri kadar ama yine de tavsiye edebileceğiniz bir yer varsa sevinirim.son olarak irtibat kurup bilgi alabileceğim eleştirmen ya da yazar isim kimleri önerebilirsiniz.herseyi sizden bekliyormuşum gibi oldu biraz ama farklı birşeyler çıkar düşüncesiyle soruyorum ben kendi araştırmamı yapıyorum bi yandan..şimdiden teşekkürler..
0
noctiluca
(10.04.08)
bak şu iki site var, bomba;

sinefil78.blogcu.com

400darbedesinema.blogspot.com

bunlardan gayrı "politik kamera" diye bi kitap var. aslında türler ve klişeler dışında, filmleri ideolojik açıdan inceleyen bi kitap(mış). bu kitabı bulursan bi göz at, olmadı al direkt. hatta bana da msj at, nerden bulduysan ben de alayım. piyasada pek yok bu kitap.
0
crayze horse
(10.04.08)
www.cilekindunyasi.blogspot.com

yukarıdaki adrese kefilim ben, çok iyi bir adres.

ayrıca: www.sinematik.blogspot.com
0
gozupek
(10.04.08)
çok teşekkürler..politik kamera kitabını bi araştırıcam.bulursam haber veririm..
0
🌸noctiluca
(10.04.08)
politik kamera nin yazarlari michael ryan ve douglas kellnera ait bir dolu makale bulunabiliyor internette ve özellikle media kültürü, ideoloji ve sinema üzerine cok yazmisliklari var. makalelerin cogu ingilizce bilmeyi gerektirir ama sizi bircok baska makale ve yazara da ulastirirlar ayni zamanda.
0
atmacaged
(10.04.08)
son yıllarda artık senaryolar belli yapılara göre kuruluyorlar. joseph campbell'ı araştırırsanız, bir sürü veri elde edersiniz bu konuda.

ama joseph campbell'ı direkt araştırmanız size bir sonuç vermeyecektir. onun "kahramanın yolculuğu"ndan yola çıkılarak sinema için oluşturulan bir izlek var, ona ulaşmanız gerek. bunu da daha çok syd field yapıyor...
0
sirrikadem
(11.04.08)
(1)

Bilgisayar staj defteri örneği?

alkolik imam
Arkadaşlar merhabalar;Bilg. Tek. ve Prog. bölümü için örnek dökümanlar var mıdır acaba elinizde? Çok kısa bir zaman kaldığı için yazma gibi bir seçeneğim kalmadı. Malumunuz sınav haftası :)Böyle bir kıyak geçenin replerini eksik etmem beyler.
Arkadaşlar merhabalar;
Bilg. Tek. ve Prog. bölümü için örnek dökümanlar var mıdır acaba elinizde? Çok kısa bir zaman kaldığı için yazma gibi bir seçeneğim kalmadı. Malumunuz sınav haftası :)


Böyle bir kıyak geçenin replerini eksik etmem beyler.
0
alkolik imam
(09.04.08)
bilgisayar mühendisliği ile ilgili olcak bende. rapide yüklerim istersen yada msj at mailine atayım
0
crayze horse
(09.04.08)
(2)

özlem tekin'den karadeniz türküsü

denize karsi icen keci
özlem tekin'in bir reklam filminde veya filmde seslendirdiği bir karadeniz türküsü vardı. bir kere dinledim sonra bir daha izini bulamadım...hemen söyleyeyim neredesin firuze'den kara sevda değil;)linkini vereyim: http://www.youtube.com/watch?v=Pa_j0QvztUQ bu parçanın tamamı varmıdır?
özlem tekin'in bir reklam filminde veya filmde seslendirdiği bir karadeniz türküsü vardı. bir kere dinledim sonra bir daha izini bulamadım...
hemen söyleyeyim neredesin firuze'den kara sevda değil;)
linkini vereyim: www.youtube.com
bu parçanın tamamı varmıdır?
0
denize karsi icen keci
(09.04.08)
melodisi tabancamın sapı'na benziyor. sözler onun üzerine yazılmış bi şarkı gibi olabilir bu.
0
crayze horse
(09.04.08)
like bakamiyom, ofisteyim ama ozlem tekinin neredesin firuze soundtrackinde olan bi turku yorumu vardi boyle adini hatirlamiyorum ama sozlerinde

dua eyle sevdigum da kus olup da ucalim

ve

guzelumla bulusmak da seneden seneye mi?

gibi misralar vardi. o olabilir.

edit: kara sevda imis bu benim soyledigim turkunun adi.
0
jupiterianvibe
(10.04.08)
(10)

İzmirin nezih semtleri nerelerdir?

bandini
İzmirde güzel şöyle oturulabilecek nezih güzel şirin temiz semtler nereler. mesela güzelbahçe çok pis güzel biyer. seferihisar da var ama eccüh uzak.denize yakın olsa bi de. misal hatay varsanırsam. misal karşıyakadiyoruz da neresidir. üf bilmiyorum ben izmiri isim biliyorum.bi el atsanız
İzmirde güzel şöyle oturulabilecek nezih güzel şirin temiz semtler nereler. mesela güzelbahçe çok pis güzel biyer. seferihisar da var ama eccüh uzak.
denize yakın olsa bi de. misal hatay varsanırsam. misal karşıyakadiyoruz da neresidir. üf bilmiyorum ben izmiri isim biliyorum.
bi el atsanız
0
bandini
(08.04.08)
denize yakınlıktan kasıt denizi görmek değilse, bornova- özkanlar müthiş güzeldir bence :)
0
nukleermalkav
(08.04.08)
Misal 3.000.000ytl niz varsa Karşıyaka EGS civarında deniz manzaralı dubleks villalar var. İşin "duygusal" boyutunu belirtirseniz daha kolay yardım edilebilir :)
0
kimlanbu
(08.04.08)
ille deniz kıyısı olsun diyosan, göztepe, inciraltı, biraz alengirli olmakla birlikte alsancak, efendime söyliyeyim bostanlı sahili vs.
0
crayze horse
(08.04.08)
izmir demek alsancak demektir bence.
0
turkish tekila
(08.04.08)
böyle, bahçeşehir, çayyolu tarzı bir düşünceniz varsa mavişehir'i tavsiye edebilirim.

bunlar dışında bostanlı da kraldır.
0
tom riddle
(08.04.08)
sahilevleri
0
leylak sarabi
(08.04.08)
buca-dokuzçeşmeler var ben begeniyorum fişfiş

bornova migrosun arka tarafları..ya da deniz menizse olay urla (Y)
0
x factor
(08.04.08)
karşıyaka - çamlık(aksoydaki)

bostanlı- gode cengiz parkı civarı

karşıyaka- ordu caddesi

karşıyaka- mevlana mahallesi(girne caddesi üzerinden geçer)

karşıyaka- girne caddesi: lunapark civarı güzeldir, metin aşıkoglu diye bir okul var sahile yakın oralar da güzeldir,

benim gönlüm karşıyakalı elbette izmirde oturulacak en güzel semttir.

ama bide:

bornova - postane sokagı civarı, uzay pastanesinin orası -özkanlar diye geçmesi lazım-

yne de bornovada oturulmaz hertaraf ögrenci kaynıyor, böyle üniversite semti oldugu belli tahammul edemiyorum ben
0
merope
(08.04.08)
bornova, alsancak ve karşıyaka'nın tam ortasında kalan manavkuyu semtinde bir dünya site yapıldı/yapılıyor. oldukça nezih ve gelecek vaad ediyor. salonda ve balkonumda körfezi görüyorum. kira 550ytl.izmirde oturacaksam başka bir yerde olmayı da düşünmem işin gerçeği. bir iki varoş mahalle kaldı ama onların da ömrü 3 5 yıl kadar. geziniz görünüz efenim.
0
atrin
(08.04.08)
Teşekkür ettim hepinize
0
🌸bandini
(08.04.08)
(4)

Elveda Rumeli Dizi Müzikleri

os
Artık tak etti canıma şu dizide çalan şarkıları orjinal halleriyle, böyle youtube kaydi neyin olmadan böyle bi albüm şeklinde bi buldurun be..dellendim kendi kendime yok mu la hiç atv den tanıdığı olan, ya da dizinin yapımcılarından, müziği yapanlardan bilmem ne...
Artık tak etti canıma şu dizide çalan şarkıları orjinal halleriyle, böyle youtube kaydi neyin olmadan böyle bi albüm şeklinde bi buldurun be..

dellendim kendi kendime yok mu la hiç atv den tanıdığı olan, ya da dizinin yapımcılarından, müziği yapanlardan bilmem ne...
0
os
(07.04.08)
mesaj yardimci olur umarim. sevgilerimlen.
0
pyro clustic flow
(07.04.08)
dizideki sarkilarin bir kismini muammer ketencoglu nun albümünde bulabilirsiniz. ama hangi albüm derseniz son albümlerinden birisidir diyebilirim. simdi bakmaya üsendim.
0
atmacaged
(08.04.08)
valla orjinal halleri yok da, diziden çekme kayıtlar var bende. istersen upload ederim bi ara rapide.
0
crayze horse
(08.04.08)
@pyro: baştacısın, gerçek bir prensessin !
@atmacaged: sağolasın
@crayze horse: eyvallah onlar bende de mevcut :)
0
🌸os
(08.04.08)
(8)

bir dosya içindeki aynı isimli ve kendiliğinden oluşan dosya

insanimsi
flash diskimin içindeki her dosyanın içinde aynı isimli bir dosya oluştu. siliyorum, arkamı dönüyorum yeniden oluşuyor. boyutu 250 kb civarı. açılmıyor da. nedir bu? ne yapmalı?
flash diskimin içindeki her dosyanın içinde aynı isimli bir dosya oluştu. siliyorum, arkamı dönüyorum yeniden oluşuyor. boyutu 250 kb civarı. açılmıyor da. nedir bu? ne yapmalı?
0
insanimsi
(07.04.08)
virüstür. İyi bir anti-virüs programıyla bilgisayarınızı taratın derim ben.
0
Eork-hai
(07.04.08)
@galadnikov: ya ismi farketmiyor her dosyanın içinde aynı isimli bir tane daha var.
0
🌸insanimsi
(07.04.08)
her dosya derken her klasörün içinde demek istedin sanırım.
evet öyle bir virüs var, her girdiğin klasörün içine klasör ismiyle bir dosya oluşturuyor. yani klasör görünümlü exe dosyası.

sistemine virüs bulaşmış. iyi bir antivirüs lazım
0
efruz
(07.04.08)
@erfuz: evet haklısın klasör ama klasörün içindeki de klasör. dosya değil yani. açılmayan olanından. içine falan bakamıyorum.
avast home free indirdim taratıyorum. bakalım neler yapacak.
0
🌸insanimsi
(07.04.08)
evet virüs o. avast halletmezse ve flashın içinde gerekli bi şey yoksa biçimlendir gitsin.
0
crayze horse
(07.04.08)
virus adini arat, registry temizligi gerekiyor mu ogren.
0
turkish tekila
(08.04.08)
aslında klasörün içindeki de klasör değil.
klasörün içindeki klasörle aynı adı taşıyan bir exe dosyası. yalnızca dosyanın simgesi klasör simgesiyle aynı.
o dosyayı tıklarsan kendi makinanda da aynı olay (klasör içinde klasör) meydana gelir. hatta bu virüs "araçlar/klasör seçenekleri" menüsünü ve "regedit" e girişi de engelleyebiliyor.
0
vincenzo
(08.04.08)
flash diskte ''.'' araması yaptım. boyutu aynı olan ve farklı isimlerde olan bütün klasörleri sildim. kurtuldum.
0
🌸insanimsi
(20.04.08)
(2)

bi buldurun be

murqx
http://rapidshare.com/files/99795235/rec0315-212121.mp3.htmlçok bilindik bir melodi gibi geldi ama hatırlayamadım(k) bi türlü.edit: şarkı adı lazım tabii.
rapidshare.com

çok bilindik bir melodi gibi geldi ama hatırlayamadım(k) bi türlü.

edit: şarkı adı lazım tabii.
0
murqx
(15.03.08)
mozart - marriage of figaro gibi geldi sanki...
0
crayze horse
(15.03.08)
kesinlikle longa. nihavend longa hatta =)
(bkz: skalonga) =)
0
cucurbitula
(16.03.08)
(5)

Explorer giriş sayfası

cantstandya
Explorer açıldığında ilk çıkan sayfa otomatik olarak bir site olarak tanımlanmış bir hale gelmiş.( hit.ayisigi.net ) diye... araçlar / internet seceneklerinden girip değiştirmeye calisiyorum ama seçim yapılamayacak hal almış durumda. (soluk)yeni bilgi girilemiyor.Nası hallolur bilen var mı ?bir de
Explorer açıldığında ilk çıkan sayfa otomatik olarak bir site olarak tanımlanmış bir hale gelmiş.

( hit.ayisigi.net ) diye...
araçlar / internet seceneklerinden girip değiştirmeye calisiyorum ama seçim yapılamayacak hal almış durumda. (soluk)yeni bilgi girilemiyor.

Nası hallolur bilen var mı ?
bir de yeni explorer açınca yine direk google a girior ama başta bir click atıyor sanırım bu reklam sitesine de ?
0
cantstandya
(13.03.08)
virüs yemiş durumdasınız. sağlam bi virüs programı kurun ve tarama yapın. bu şekilde olmazsa spy'lar için iyi bir çözüm olabilecek ad-aware diye bi program var, virüs programı yine. onu kurun ve taratın.
0
crayze horse
(13.03.08)
eğer sorun adaware ile çozulmezse sistem geri yuklemeyi deneyin eğer bu da çare olmazsa format atın. internet tarayıcısı olarak firefox kullanmanızı tavsiye ederim. bu gibi durumlarla karşılaşmassınız.
0
clones
(13.03.08)
(git: 23831)
0
colonizer
(13.03.08)
bende de aynı şey olmuştu..
ad-aware adlı program sayesinde üstesinden geldim, sana da öneririm..
0
t3
(13.03.08)
www.bilgiportal.com

burda bulunan tek bir dosya ile direk halloldu...
herkese teşekkürler.
0
🌸cantstandya
(13.03.08)
(23)

en bir taş kalpliye bile bir şeyler hissettirecek film(ler)

insanimsi
her şeyin yavan geldiği bir dönemde, şaşırtabilecek, düşündürebilecek, mide bulandırabilecek, ağlatabilecek ya da en azından film süresince kafamı başka yerlere vermeme engel olacak filmlere ihtiyaç duyulmuştur. ''ben dünyanın en taş kalpli, en umursamaz insanıyım ama x filmini izledim kamyon çarpmı
her şeyin yavan geldiği bir dönemde, şaşırtabilecek, düşündürebilecek, mide bulandırabilecek, ağlatabilecek ya da en azından film süresince kafamı başka yerlere vermeme engel olacak filmlere ihtiyaç duyulmuştur. ''ben dünyanın en taş kalpli, en umursamaz insanıyım ama x filmini izledim kamyon çarpmışa döndüm'' diyenler, nedir bu x filmi?

not: level belirlensin diye yazıyorum; aşağıdaki filmlere verilen en büyük tepki ''hmm'' olmuştur:
schindler's list
irreversible
requiem for a dream
saw serisi
old boy
trouble every day
0
insanimsi
(11.03.08)
hotel rwanda (ağlatır)
elephant man (üzer)
dancer in the dark (hımmm'dan öte)
duvar (kızdırır)
yol (üzer)
sodom'un 120 günü (depresif duyguları besler)

devam edecek...(şimdilik aklıma gelenler)
0
crayze horse
(11.03.08)
elephant man'e ben de katılıyorum, ve hanneke'nin funny games adlı eseri oranında artırıyorum. ha ne hissedeceğin süpriz olsun.
0
frank n furter
(11.03.08)
Hiç bir filmin etki göstereceğini sanmıyorum..
0
flawless victory
(11.03.08)
deckard
(11.03.08)
Film den ziyade televizyon tarihinin en carpici sosyal serisi olan Oz u izle. Omrumce cok cok az kez ekran karsisinda aglamisimdir, hatta suan tek hatirladigim "ucurtmayi vurmasinlar" var ki ondada yasim kucuktu. yani beni aglatmayi basaran yapit kesinlikle Oz oldu (spoiler: ozellikle Cyril O'riley in malum sahnesi). gerci dikkate pek alinmayan bi oneri bu. cunku genel bi onyargi var bu tip bazi temalara. bu seri bir aksiyon, vurdu kirdi serisi degildir. hele benim gibi tanriyi fazlaca sorgulayan birisiyseniz idealdir. sozu acilmisken bu tip on yargilara birde "battlestar galactica" yi uzay filminden ibaret sanip siktreden bunyelere yaziktir demek var ama neyse..

Oz, actiginiz baslikta dediginiz gibi size kesinlikle biseyler (!) hissettirecektir.
0
theli
(11.03.08)
Mar Adentro filmini izlerken ağlamayana kendim dışında rastlamadım. Sizi ağlatır mı bilemem.

Ek: (bkz: #6842291)
0
inatci kahraman aga
(11.03.08)
flawless haklı, requiem ve schindler'e hmm diyen adama hiçbir film kar etmez ama şunlara da bir bakılabilinir:

eternal sunshine of the spotless mind
c.r.a.z.y.
0
hulleci
(11.03.08)
bu film de seni aglatmazsa eger, bir ay boyunca gozlerine sogan bagla. :)

Taegukgi hwinalrimyeo

not: o listedeki filmlere bile hmmm dediysen, ya senin algi probleminde bir sroun var ya da baska dunyalarda yasiyorsun. ayrica, sana "birseyler hissettiren" film varsa ne oldugunu cok feci merak ediyorum.

edit: aklima geldi yine birsey, bu animeyi izle, izleyip de aglamayan yokmusmus. ben henuz izlemeye cesaret edemedim.

Grave of the Fireflies
0
egotm
(11.03.08)
"vozvrashcheniye"
sabredebilirsen...
0
kuskusu
(11.03.08)
my name is sam var sean penn in oynadigi. benim gibi bir kütüge ile amanın dedirtmistir.
0
atmacaged
(11.03.08)
"Black" derim ben (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0375611/)
0
furkanabi
(11.03.08)
amores perros
forrest gump
reconstruction
12 angry men
donnie darko
mulholland dr

çok var aslında, bunlara da tepki veremiyorsan bence bi uzmana görün derim..
0
hayo
(11.03.08)
babam ve oğlum
0
dirk pitt
(11.03.08)
(bkz: la vita e bella)
(bkz: reis bey)
(bkz: freaks)
(bkz: koroshiya 1)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(11.03.08)
dalgaları aşmak olabilir.
0
ainothia
(11.03.08)
yeşil yol
0
tom riddle
(11.03.08)
insan hah en büyük tepkim hmm olmuştur diyorsa, tüm büyük yönetmenler birleşse film çekse gene beğenmez. yani genel olarak böyle değilseniz, zaten bir süre sonra bu döneminiz geçince (böyle dönemler olur normaldir) zaten izlediğinizfilmler öyle yada böyle etkileyecektir.
0
darknum
(11.03.08)
the shining
0
magdalena
(11.03.08)
0
sui
(11.03.08)
in the name of the father
0
viceversa
(11.03.08)
ağlatılacak kişi erkekse;
a perfect world - kevin costner, clint eastwood
0
damagecase
(12.03.08)
ilgilenenler için doğru cevapları yazayım dedim:
(bkz: salo o le 120 giornate di sodoma)
(bkz: cannibal holocaust)
(bkz: hotaru no haka)
(bkz: pink flamingos)
0
🌸insanimsi
(31.07.08)
grave of the fireflies'ı -orijinal adı hotaru no haka- izledim demin.ağlamadım ama gözlerim doldu.gayet mutsuz etti şu anda beni film.
0
ctrl z
(07.04.09)
(5)

firefox'a neler oluyor?

gozupek
yandaki resimde görüldüğü üzere, firefox delirmiş olabilir mi? neden bu kadar yüksek değerler? yalnızca tek sekme açıktı, download vs yok.
yandaki resimde görüldüğü üzere, firefox delirmiş olabilir mi? neden bu kadar yüksek değerler? yalnızca tek sekme açıktı, download vs yok.
0
gozupek
(08.03.08)
add-on'ların fazlalığından olabilir mi?

aklıma gelmiyo başka bişey. max 100mb görmüştüm ben :S
0
schimsonique chaiselongue
(08.03.08)
adnan bey bence bi virus taramasi zamani gelmis. AVP yerine bi nod32 kurup guncel bi tarama yapmak gerek.
0
theli
(08.03.08)
history (cache) de kabarik olabilir.
0
turkish tekila
(08.03.08)
bi göz at istersen, burda ne yapman gerektiği anlatılıyor;

shiftdelete.net
0
crayze horse
(08.03.08)
Firefix uzun zamandan beri aciksa, cok tab acip kapadiysan olmus olabilir. Bende 100mb'i geciyor sik sik. Kapatip aciyorum. Memory leak problemleri biliniyor ne yazik ki Atesli Tilkimizin.
0
wpi
(08.03.08)
(16)

sosyal mesaj içerikli parçalar

insanimsi
bir şekilde toplumsal düzene değinmiş aklınızda olan parçaları yazarsanız sevinirim. bir kaç örnek: john lennon - imagine king crimson - epitaph paul simon - the sound of silence tears for fears - mad world
bir şekilde toplumsal düzene değinmiş aklınızda olan parçaları yazarsanız sevinirim.
bir kaç örnek:
john lennon - imagine
king crimson - epitaph
paul simon - the sound of silence
tears for fears - mad world
0
insanimsi
(06.03.08)
verdiğiniz örneklerden yola çıkarak sadece yabancı şarkılar mı bilmek istedikleriniz?
0
palyacopapi
(06.03.08)
evet. belirtmeyi unutmuşum.
0
🌸insanimsi
(06.03.08)
alanis morissette - utopia
0
insensitive
(06.03.08)
scorpions - wind of change
0
turkish tekila
(06.03.08)
bilimum metallica sarkilari
0
turkish tekila
(06.03.08)
sting-russians
0
luflee
(06.03.08)
rage against the machine şarkıları
0
magdalena
(06.03.08)
john lennon - working class hero
cranberries - zombie
u2- sunday bloody sunday
ennio morricone - sacco e vanzetti (joan baez - here's to you)

valla şimdi aklıma gelenler bunlar...
0
crayze horse
(06.03.08)
inti illimani ve victor jara'ya ait bütün şarkılar
0
lancelot du lac
(06.03.08)
bilimum u2 şarkıları.

+

"skin" şarkıları.
0
SoLfej
(06.03.08)
inti ilimani - el pueblo unido jamas sera vencido
0
vampyria
(06.03.08)
Bilumum Megadeth şarkıları.
0
sui
(06.03.08)
Pink - Dear mr president
Pink Floyd, çoğu albümü ama özellikle The Wall ve de Bob Geldof'un çoğu şarkısı
Joan Osborne- What if god was one of us
Bob Dylan- Blow' in the wind ve Senor
Yine eskilerden Joan Baez şarkıları.
Biricik Janis Joplin ablamızdan Mercedes Benz.
Yenileri yazan olur diye, hafıza yokladım azıcık. Aklıma geldikçe eklerim.
0
pyro clustic flow
(06.03.08)
bilimum radiohead ve pink floyd şarkıları

the beatles - revolution 1

arctic monkeys - brianstorm (über)
0
thinkbeforedoing
(06.03.08)
Kişisel yansımaları bazında: Korn şarkıları
0
pyro clustic flow
(07.03.08)
unutmadan; Quilapayún'un bütün şarkıları nerdeyse.
0
crayze horse
(07.03.08)
(1)

Edebiyat Dergisi Tavsiyesi

merhaba ey mehteran
Şöyle herkesçe kabul görmüş, kalitesi ve içeriğiyle beğenilen bir edebiyat dergisi okuyasım geldi amma velakin böyle bir dergi bilmiyorum. Bilen varsa bi el etsin beraber okuyalım.
Şöyle herkesçe kabul görmüş, kalitesi ve içeriğiyle beğenilen bir edebiyat dergisi okuyasım geldi amma velakin böyle bir dergi bilmiyorum. Bilen varsa bi el etsin beraber okuyalım.
0
merhaba ey mehteran
(05.03.08)
evrensel kültür
0
crayze horse
(05.03.08)
(3)

Beyin tomografisi sonucu hakkında bilgi

cantstandya
Beyin tomografisi sonucu hakkında bilgi rica ediyorum...yardımcı olabilecek biri var mı acaba? ( ya da tanıdığı olan birilerine okutturabilecek olan )teşekkürler.
Beyin tomografisi sonucu hakkında bilgi rica ediyorum...
yardımcı olabilecek biri var mı acaba? ( ya da tanıdığı olan birilerine okutturabilecek olan )
teşekkürler.
0
cantstandya
(18.02.08)
şimdi burada bütün yapıların normal olduğu ve de normal eylemlerde bulunduğu yazıyor. hangi yapının doğal eylemi ne diye soruyorsan tek tek yazabilirim. Bir de tomografi değil de MR çektirmişsiniz gibime geldi, T1 ve T2 yoğunluklu çekimler MR'da olur.

Bir de bu tür bir MR çektirdiğinizde eğer bir sorun varsa zaten hemen incelemeye alınır, beyin ile alakalı bir sorun vardır çünkü. ancak sizin sonuçlarınız uzman bir radyolojist tarafından normal insan beyni olarak tespit edilmiş.
0
tom riddle
(18.02.08)
abi vakti zamanında ben de MR çektirmiştim, neyse doktora götürdüm, adam sadece "sonuç" kısmına baktı ve "iyisin, bişeyin yok, her şey normal" dedi. hatta gıcık olmuştum, bakmadı doğru dürüst diye. her şey normal yazıyo seninkinde de, bence bi sorun yok. geçmiş olsun.
0
crayze horse
(18.02.08)
Tom Riddle'ın dediği gibi bu raporda bir anormallik görebilmek mümkün değil, yazanlara göre tüm yapılarda normal bir durum sözkonusu. Bir de evet, bu bir MR çekiminin raporu
0
gimbal
(18.02.08)
(2)

inca modem??

the man who hears deepest inquisitions
4 portlu im-204 model bi modem var bende...bu aralar sapitti ama nedenini anlamadim. Flashget torrent falan calistirip ytardim eskiden sabaha inmis olurdu, simdi alttan baglanti sinirli falan diyor, kopmus oluyor. Arkadaki portu degistirince de düzeliyor. ne is?
4 portlu im-204 model bi modem var bende...bu aralar sapitti ama nedenini anlamadim. Flashget torrent falan calistirip ytardim eskiden sabaha inmis olurdu, simdi alttan baglanti sinirli falan diyor, kopmus oluyor. Arkadaki portu degistirince de düzeliyor. ne is?
0
the man who hears deepest inquisitions
(18.02.08)
o modem gidici...
0
algoritma
(18.02.08)
bence de abi. o modemden ben de kullanmıştım vaktiyle. bağlantı sık sık kopuyodu, naaptım ettim, kabloyu değiştirdim, telekomu aradım böyle böyle diye, sonra dur lan bi başka modem takayım dedim, meğerse bizim inca patlamış. değiştirdim modemi. o modem gidici kısaca...
0
crayze horse
(18.02.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.